Bu yılın kış seferini Malik bin Hubeyre yapmış ve kışı Bizans topraklarında geçirmişti. Diğer taraftan Fudale bin Ubeyd Cerabbaya gaza düzenlemiş, kışı orada geçirerek burayı fethedip bir çok ganimet ele geçirmişti. Diğer taraftan yaz seferini de Abdullah bin Kurz el-Beceli yapmıştı. Yezid bin Şecere er-Rehavi denizde bir sefere çıkıp Şamlılarla birlikte kışı geçirmişti. Ukbe bin Nafi de yine denizde bir sefer yapmış ve kışı Mısırlılarla birlikte geçirmişti.
Bazı rivayetIere göre bu yıl, diğer bir rivayete göre ise H. 50. yılda Muaviye Bizansa gitmek üzere büyük bir ordu hazırlamış, başına Süfyan bin Avfı tayin etmişti. Ayrıca oğlu Yezide de askerlerle birlikte bu gazaya katılmasını emretmişse de o bir hayli ağır davranarak bir sürü mazeret ileri sürmüş, bunun üzerine Onu göndermemişti. Gazaya çıkan askerler açlık çekmiş ve hastalıklara tutulmuşlardı. Askerlerin yola çıkmasından sonra Yezid şu iki beyti söylemişti:
Ferkadunede birliklerinin karşılaştığı, SUma ve çiçek hastalığı umurumda değil. Deyr Murranda Ümmü Külsümün, Yanında minderime uzanıp yattığımda…
Ümmü Gülsüm Yezidin hanımı olup Abdullah bin Amirin kızı idi.
Muaviye oğlu Yezidin bu şiirini işitince onun derhal Bizans topraklarında Süfyan bin Avfa yetişerek aynen onların uğradıkları güçlük ve sıkıntılara katılması için emir vermiş ve bunun için yemin etmişti. Yezid babasının hazırlamış olduğu askerlerle birlikte yola çıkmıştı. Bu askerler içinde ibn Abbas, ibn Ömer, ibn Zübeyr ve Ebu Eyyub el-Ensari ve benzeri kimselerin yanı sıra Abdülaziz bin Zürara el-Külabi de bulunuyordu.
Bütün Bizans topraklarını kat ederek istanbula varmış ve Müslümanlarla Rumlar arasında günlerce süren şiddetli çarpışmalar meydana gelmişti. Abdülaziz bin Zünlra şehit olmak için bir hayli ileri atılmış, çarpışmış, fakat öldürülmemişti. Nihayet hamle üstüne hamle yaparak düşmanın üzerine atılıp aralarına girmiş, Rumlar Onu mızraklarıyla karşılayarak öldürmüşlerdi. Allah rahmet eylesin, öldürüldüğü haberi Muaviyeye ulaştığında babasına: “Vallahi, Müslümanların bir hayli gayretli bir genci yok oldu.” deyince Abdülazizin babası: “Benim oğlum mu, senin oğlun mu?” diye sormuş, Muaviye de: “Senin oğlun, Allah sana Onun ec rini versin.” diye karşılık vermişti.
Yezid bu çarpışmalardan sonra askerlerle birlikte geriye dönmüş, ancak bu sefer sırasında Ebu Eyyub el-Ensari Kostantiniyye yakınlarında vefat edince surlara yakın bir yerde defnedilmişti. Hala o yerin halkı yağmur duasına çıktıklarında Onun kabrini ziyaret ederler. Ebu Eyyub Bedir ve Uhud gazvelerinin yanı sıra Resulallahın katıldığı bütün gazvelere katılmış ve Ali ile birlikte başta Sıffin olmak üzere diğer seferlere de iştirak etmişti.