Daha sonra Halid, Rudabdan Firad üzerine yürüdü. Firad, Şam, Irak ve Cezire arasında bir yerdedir. Savaşlar peşpeşe olduğundan burada oruç açtı. Bizanslılar hamiyete gelerek kendilerine komşu olan silahlı Farslardan yardım istediler, onlar da yardım ettiler. Onlarla birlikte Tağlib, iyad ve Nemre mensup kimseler de bir araya gelerek hep birlikte Halidin üzerine yürüdüler. Fırata vardıklarında Halide:
“Ya siz nehri geçip yanımıza geliniz yahut da bizler nehri geçip yanınıza gelelim” deyince, Halid onlara: “Siz geçiniz” dedi.
Bu sefer onlar: “O zaman yolumuzdan çekil ki nehri geçebilelim” dedilerse de Halid:
“Hayır, çekilmem, daha aşağıdan nehri geçip geliniz” diye cevap verdi.
Bu sefer onlar da Halidin bulunduğu yerin alt tarafından nehri geçtiler. Halid, gözlerinde oldukça büyüdü. Bizanslılar: “Artık bugün her şeyinizi ortaya koyunuz ki kimin sebat edeceğini, kimin de kaçacağını iyice belleyelim” dediler. Onlar da öyle yaptılar ve şiddetli bir çarpışmaya tutuştular. Bizanslılar ve beraberlerinde olanlar bozguna uğradılar. Halid, Müslümanlara aralıksız olarak onları öldürmeye devam etmelerini emretti. Savaşta ve kaçanların takibi sırasında yüz bin kişi öldürüldü. Halid, Firadda on gün kaldıktan sonra Zilkade ayının bitmesine beş gün kala Hireye dönüleceğini ilan etti. Şecer bin el-Eazzı öncülerin başına geçirdi ve kendisinin de aralarında bulunduğu intibaını uyandırdı.