Ali bin Ebi Talib der ki: “Resulallah uzun boylu olmadığı gibi, kısa da değildi. Başı ve sakalı büyükçe idi. El ve ayakları iri olduğu gibi, kemikleri de iri olup yüzünde bir kırmızılık vardı. Uzun gövdeli ve yürüdüğü zaman yukarıdan aşağıya geliyormuşçasına öne doğru salınarak yürürdü. Onun gibisini ne Ondan önce, ne de Ondan sonra gördüm. Gözlerinin siyahı oldukça koyu idi. Saçları fazlaca idi. Yanakları düzgündü. Saçları kulaklarına kadar inerdi. Boynu gümüşten bir ibriği andırıyordu. Bir yere döndüğü zaman bütün vücuduyla dönerdi. Yüzündeki ter o kadar hoş ve o kadar güzel kokulu idi ki, nemli incileri andırıyordu.”
Onun iki omuzu arasında peygamberlik mührü vardı. Bu mühür, etrafında saçlar bulunan tümsekçe bir et parçası idi.
Onun isimlerine gelince, Resulallahın buyurduğu gibi şöyledir:
“Ben, Muhammedim, Ahmedim, el-Mukaffiyim, el-Haşirim, rahmet peygamberiyim, tevbe peygamberiyim, savaş peygamberiyim, Allahın kendisi ile küfrü mahvettiği MAHİyim. Bütün insanların ayağı (izi) üzerinde haşredileceği Haşirim ve peygamberlerin sonuncusuyum.”
Onun saçlarına ve saçlarındaki beyazlara gelince, bu konuda Enes şöyle demiştir: “Allah Onun saçlarını ağartmadı.” Onun sakalının ön taraflarında yirmi kadar beyaz kıl vardı. Onları boyamadığı da söylenmiştir. Cabir bin Semura der ki: “Onun saçlarını ayırdığı yerde beyaz bir kaç tane kıl vardı. Saçlarını yağladığı zaman yağlar, onları kapatırdı. Um Seleme Onun saçlarını kına veel-Ketm denilen madde ile boyamıştı.” Ebü Remese der ki: “Resulallah (saçına) kına yakardı. Ayrıca, saçı kollarına ya da omuzlarına varırdı.” Um Hani de der ki: “Onun dört tane örüğü vardı.”