"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Er-rabat gazvesi ve diğer gazveler

Hicretin bu sekizinci yılında el-Habat Gazvesi olmuştur. Onların komutanı Ebu Ubeyde bin el-Cerrah idi. Muhacir ve Ensardan bu gazveye iştirak edenlerin sayısı üç yüz kişi kadardı. Gazve, Recep (25 Ekim – 23 Kasım 629) ayında olmuştur. Resulallah onlara yol azığı olarak bir torba hurma vermişti. Ebu Ubeyde bir avuç alır ondan sonra askerlere teker teker birer hurma dağıtırdı. Her birisi bu hurmayı alır, çiğner üstüne su içerdi. Sonunda torbadaki hurmalar bitti. Bu sefer (Arapçada silkelenmiş ağaç yaprağı anlamına gelen) habat yemeğe başladılar ve büyük bir açlıkla karşı karşıya kaldılar. Kays bin Saad bin Ubade onlara dokuz deve kesti ve bu develeri yediler. Ebu Ubeyde ise bir daha deve kesmesini yasaklayınca O da bundan vazgeçti. Daha sonra deniz karaya ölmüş bir balık attı. Doyuncaya kadar bu balıktan yiyip durdular. Ebu Ubeyde bu balığın kaburga kemiklerinden bir tanesini toprağa dikti. Atlı, atının üstünde olduğu halde bu kemiğin altından geçebiliyordu. Medineye vardıklarında durumu Peygambere anlattılar. O da: “Allahu Tealanın sizler için çıkarmış olduğu bu rızıktan yiyiniz.” buyurarak kalanından Resulallah da yedi. Kays bin Saadın yaptığını da anlattılar. O da şöyle buyurdu: “Cömertlik, bu ailenin karakteridir.”
Yine hicretin sekizinci yılında Şaban (24 Kasım – 22 Aralık 629) ayında Resulallahın gönderdiği bir seriyye daha vardır. Bu seriyyenin komutanı Ebu Katade idi. Eslemli Abdullah bin Ebi Hadred de Onunla beraberdi. Bu seriyyenin gönderiliş sebebine gelince: Rifaa bin Kays ya da Kays bin Rifaa, Cuşemlilerden büyük bir kol ile, birlikte ormanlık bir yere konakladı ve Peygambere karşı savaş hazırlıklarına başladı. Peygamber de Ebü Katade ile bazı kişileri ondan bir haber getirmek üzere gönderdi. Güneşin battığı sırada onların konakladıkları yere vardılar. Bu Seriyye efradından her birisi bir yere gizlendi. Bunlar üç kişi idiler. On altı kişi oldukları da söylenmiştir. Abdullah bin Ebi Hadred der ki: “Bu Cuşemlilerin bir çobanı vardı ve geç kalmıştı. Rifaa bin Kays silahını kuşanmış olarak onu aramaya çıktı. Ben de attığım okla Onu tam kalbinden vurunca, hiç sesi çıkmadı.” Abdullah devam ediyor: “Kafasını kesip aldım, ondan sonra askerlerin bulunduğu tarafa yönelip ben de tekbir getirdim; (Cuşemliler) Kadınlarını, çocuklarını ve ağırlık teşkil etmeyen yüklerini alıp gittiler. Biz de onlardan pek çok deve ve koyun alıp Resulallaha Kaysın başıyla birlikte geldik. Resulallah bu getirdiğimiz develerden bana on üç deve verdi. Ben yeni evlenmiş ve ailemle birlikte ayrı çıkmıştım. ”
Bir deve ise on koyuna eşit kabul edilir.
Yine bu yıl içerisinde Resulallah Ebu Katadeyi idam üzerine gönderdi. Onunla birlikte el-Leys Kabilesinden Muhallim bin Cessame de vardı ve bu Mekkenin fethinden önce idi. Yolda Eşcalı Amir bin el-Adbat ile karşılaştılar. Devesi üzerine binmiş ve yanında kendisine ait bazı mallar da vardı. Amir onlara İslam selamı ile selam verince ona ilişmediler. Fakat Muhallim bin Cessame, daha önce aralarında bulunan bir anlaşmazlık dolayısıyla bir hamle yapıp Onu öldürdü ve devesini aldı. Resulallahın yanına Medineye vardıklarında Muhallim ona durumu anlattı. Bunun üzerine Kuran-ı Kerimin:Ey iman edenler, Allah yolunda çıktığınızda iyice araştırınız. (Nisa 94) ayeti nazil oldu.
Bu Seriyyenin Nebi Mekkeye gitmek üzere çıktığında, Ramazan (23 Aralık 629 – 21 Ocak 630) ayında olduğu da söylenmiştir.