1724. Sabit b. el-Ahnef der ki: Ben, Zeyd b. el-Hattabın oğlu Abdurrahmanın bir Ümmü Veledi ile evlenmiştim. Zeyd b. el-Hattabın oğlu Abdurrahmanın oğlu Abdullah beni yanına çağırdı. Gittim. Yanına girince bir de ne göreyim. Orada bir kırbaç, iki demir bukağı ve benim için hazırladığı iki köle var. Dedi ki: «Onu boşa! Yoksa Allaha yemin ederim ki sana şöyle şöyle yaparım.» Bunun üzerine, ben de: «O bin talak ile boş olsun» dedim ve yanından çıktım. Mekke yolunda Abdullah b. Ömere yetiştim ve ona başıma gelenleri anlattım. Abdullah kızdı ve dedi ki: Bu (zorlandığın) için talak sayılmaz, karın sana helaldir. Ona dönebilirsin, içim rahat etmedi, O günlerde Mekke emin olan Abdullah b. Zübeyre gittim. Başımdan geçeni ve Abdullah b. Ömerin bana dediğini ona anlattım. Bana «karın sana helaldir, ona dön» dedi ve Medine valisi Cabir b. el-Esved ez-Zühriye Abdullah b. Abdurrahmanı cezalandırmasını ve benimle karımı serbest bırakmasını yazdı. Medineye dönünce Abdullah b. Ömeri izniyle karısı Safiyye, karımı zifafa hazırladı. Sonra Abdullah b. Ömerin düğün günü, yemeğe davet ettim. O da (davetimi kabul ederek yemeğe) geldi.