798. Haris b. Hişamın torunu Ebu Bekir b. Abdurrahman anlatıyor: Ben babamla Mervan b. Hakemin yanında idim. O zaman Medine valisi idi. Kendisine Ebu Hüreyrenin «cünüp olarak olarak sabahlayan o gün oruç tutamaz.» dediği nakledildi. Bunun üzerine Mervan ısrarla: «Abdurrahman! Müminlerin annesi Ayşe ile Ümmü Selemeye git, böyle bir Rivayetin olup olmadığını sor.» dedi. Abdurrahmanla ben yola çıktık, Ayşenin huzuruna varıp selam verdikten sonra:
«Ya Müminlerin annesi! Biz Mervanın yanında idik, kendisine Ebu Hüreyrenin cünüp olarak olarak sabahlayan o gün oruç tutamaz, dediği nakledildi. Sen ne dersin? diye sorduk. Ayşe:
« Ebu Hüreyrenin dediği gibi değil. Ey Abdurrahman Resulallahın yaptığından dışarı çıkmak ister misin?» dedi. Abdurrahman:
« Hayır, asla!» deyince Ayşe:
« Ben kesinlikle şehadet ederim ki Resulallah ihtilam olmadan, cinsi münasebet dolayısıyla cünüp olarak sabahlar, sonra da (yıkanıp) o gün orucunu tutardı.» dedi.
Oradan çıkıp Ümmü Selemeye uğradık. Ona da sorduk. Ayşe ne söylediyse aynını söyledi. Oradan da çıkıp Mervana geldik. Abdurrahman, Peygamberin hanımlarının söylediklerini kendisine nakletti. Bunun üzerine Mervan:
« Ebu Muhammed! Bineğin kapıda, Ebu Hüreyreye de git, o şimdi Akikdeki tarlasındadır. Durumu ona anlat» dedi. Abdurrahmanla binerek gittik. Ebu Hüreyrenin yanına vardık. Abdurrahman konuştu ve bunu ona anlattı. Ebu Hüreyre:
« Ben bunu bilmiyorum. Bana biri söylemişti» dedi.