761. Zeyd b. Eşlem babasından naklediyor: Ömer b. Hattaba:
« Zekatlıklar arasında kör bir deve var» dedim.
« Birini verin de işini görsün!» diye karşılık verdi.
« O kör!» dedim. Ömer :
« Katara katınca yürür.» dedi.
« Peki, nasıl otlayacak?» dedim. Bunun üzerine Ömer:
« o cizye malı mı, yoksa zekattan mı?» diye sordu.
« Cizye malı.» dedim. Ömer :
« Anladım, siz onu yemek istiyorsunuz!» deyince ben:
« Üzerinde cizye malı olduğuna dair işaret var.» dedim. Ömerin emri üzerine deve kesildi. Ömerin yanında dokuz tabak vardı. Meyve ve hoşa giden yiyecekler olduğu zaman mutlaka bu tabaklara koyar, Resulallahın hanımlarına gönderirdi. Bu arada kızı Hafsa da Peygamberin hanımı olduğu için ona da gönderir, fakat en son gönderirdi. Şayet yetişmezse, kızıma yetişmesin diye düşünürdü. Bu sefer de kesilen devenin etlerini bu tabaklara koydu. Resulallahın hanımlarına gönderdi. Kalanının da yemek yapılmasını emrederek, ensarla muhacirin bazılarını davet etti.