632. Cabir b. Atik anlatıyor: Resulallah, Abdullah b. Sabiti ziyarete gelmişti, onu baygın bir vaziyette buldu. Seslendi, fakat cevap alamadı. Bunun üzerine: «İnna lillahi ve inna ileyhi raciun = Biz Allah için ve onun rızasını kazanmak için yaşıyoruz, mutlaka yine onun huzuruna varacağız.» buyurdu ve: «Ebu Rebi sana yetişemedik!» diye ilave etti. Durumu gören kadınlar, derhal bağırıp ağlaşmaya başladılar. Cabir de onları susturmaya çalışıyordu. Resulallah: «Dokunma onlara! Yalnız rahatlayınca ağlamasınlar» buyurdu. Orada bulunanlar;
« Rahatlamak ne demektir, Ya Resulallah?» diye sorunca Peygamber:
« Ruhunu teslim ettiği zaman!» diye cevap verdi. Abdullah b. Sabitin kızı:
« Mutlaka şehit olmanı isterdim, çünkü sefer hazırlıklarını tamamlamıştın.» deyince Resulallah:
« Allah herkese niyetine göre verir, Siz kimleri şehit kabul ediyorsunuz?» buyurdu. Oradakiler:
« Allah yolunda ölenler!» diye cevap verdiler. Resulallah onlara şöyle mukabelede bulundu: «Allah yolunda ölenlerin dışında yedi türlü şehit vardır: Taun hastalığından ölen şehittir, suda boğulan şehittir, zatul-cenb hastalığından ölen şehittir. Karın ağrısından ölen şehittir, yangında ölen şehittir, yıkık altında ölen şehittir, doğumda ölen kadın şehittir.»