303. Abdurrahman b. Abdülkari anlatır: Ramazanda Ömerle beraber mescide gittik. Cemaat dağınık vaziyette, kimi kendi başına, kimi birkaç kişilik cemaate imam olarak teravih kılıyorlardı. Bu vaziyeti gören Ömer «Vallahi bunları bir imamın arkasında toplasam, daha iyi olur» dedi. Hemen Übey b. Kabı imam yaparak cemaatle kılmalarını emretti. Daha sonra başka bir gece onunla mescide gittim, teravihi cemaatle kılıyorlardı. Bunun üzerine Ömer «Bu ne güzel bidattir. Sabaha karşı uyuyakalıp teheccüdü kaçırmanız, akşam geç vakte kadar uyanık kalıp sabah namazını kaçırmanızdan daha hayırlıdır,» dedi, insanlar akşam ibadetini uzatarak sabah erken kalkamıyorlardı.