İskender öldükten sonra Fars ülkesini Mülüküt-tavaif diye bilinen bölge hükümdarları ele geçirdi. Onların bu hükümdarlıklara getirilme sebebi yukarıda geçmişti.
Rivayet edildiğine göre, bölge hükümdarlıklarının ihdas edilme sebebi şu idi: İskender, Fars ülkesini eline geçirip maksadına ulaşınca, filozof Aristotelese bir mektup yazarak ona: Ben, Doğu ülkelerinde bulunan herkese zulüm ve kötülük ederek onları korkutup kinlerini kazandım. Fakat onların benden sonra bir araya gelip ülkeme saldırmalarından ve milletime eziyet etmelerinden korkuyorum. Bunun için öldürdüğüm hükümdarların çocuklarını da öldürüp babalarının yanına göndermek istiyorum. Ne dersin? diye sordu.
Aristoteles de ona şunu yazdı: Eğer sen hükümdarların oğullarını öldürecek olursan, bu takdirde hükümdarlık soysuz ve seviyesiz sefil kişilerin eline geçer. Sefil kimseler hükümdar olup idareyi ellerine geçirirler ise güçlenirler, güçlenince de azarlar, hadlerini aşıp zulmetmeye kalkarlar. Hatta yapacakları kötülüğün ve verecekleri zararın had safhaya ulaşmasından korkulur. Bana kalırsa, sen, hükümdarların oğullarını topla ve onların her birini bir bölgeye hükümdar yap. Bu takdirde onların her biri ötekine karşı çıkacak ve elindeki hükümdarlığı kaybetmemek için diğerinin maksadına ulaşmasına imkan vermeyecektir. Böylece aralarında düşmanlık baş gösterecek ve kendilerinden uzak olanlarla uğraşmak fırsatını bulamayacaklardır.
Bunun üzerine İskender, zaman kaybetmeden Doğu memleketlerini Mülüküt-Tavaif arasında paylaştırdı ve onların ülkesinden ilm-i nucum (astroloji) ve hikmet (felsefe) ile ilgili bilgileri kendi ülkesine götürdü. İskenderden sonra onlar, Aristotelesin söylediği duruma düştüler ve birbirleriyle uğraşmaktan Yunanistana saldırmağa vakit bulamadılar.
Aristoteles, onların en alimlerinden olup filozofların en üstünü idi. İskender, onun görüşleri doğrultusunda hareket ederdi, Aristoteles, felsefeyi Sokratın öğrencisi Eflatun (Platon)dan öğrendi. Sokrat ise sadece tabii ilimlerde Osilavus un öğrencisi idi. Osilavus kelimesi ise yırtıcı hayvan başı demektir. Osilavus da Anaksagorasın öğrencisi idi.
Aristoteles, bir kısım meselede hocasına muhalefet etmiş, kendisine bu hususta bir soru sorulunca: “Eflatun bir dosttur. Hakikat (gerçek) da bir dosttur. Fakat hakikatin dostluğu Eflatunun dostluğundan daha önce gelir.” diye cevap vermiştir.
Alimler, İskenderden, sonra Irak bölgesinin idaresi ve Babil bölgesini elinde bulunduran Mülüküt-tavaifin sayısı konusunda ihtilaf etmişlerdir. Hişam bin el-Kelbi ve diğerleri; İskenderden sonra Belakıs Selbekısın, ondan sonra Antakya şehrini Kuran Antikos un hükümdar olduklarını, Küfe ve havalisinin elli dört yıl bu hükümdarların idaresinde kaldığını ve bunların el-Cibal, Ahvaz ve Fars taraflarına el uzattıklarını söylüyorlar.