"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Erdeşir behmen ile kizi humana hakkındaki haberler

Büştasbdan sonra oğlunun oğlu (torunu) Erdeşir Behmen bin İsfendiyar hükümdar oldu. Savaşlarında muzaffer olan bir hükümdar idi ve babasından daha çok hükümdarlık yapmıştı. Rivayete göre Sevad bölgesinde, bugün Yukarı Zabda Hümeyniya adıyla bilinen Eyavan-i Erdeşir adını verdiği bir şehir kurdurmuştu. Ayrıca Dicle bölgesinde, bugün Ubulle adıyla bilinen Behmen Erdeşir adında başka bir şehir daha inşa ettirmişti. Yine babasının intikamını almak için Sicistan üzerine yürümüş, Rüstemi, babası Dastanı ve Rüstemin oğlu Feramürzü öldürmüştü.
Behmen, Büyük Daranın ve hür (veya son) Fars hükümdarlarının atası olan Erdeşir bin Babekin babası Sasanın ve onun çocuklarının atasıdır. Daranın annesi ise Behmenin kızı Humanadır. Buna göre Humana, Daranın hem kız kardeşi ve hem de annesidir.

Behmen, İç-Ruma (Romaya ) bir milyon savaşçı askerle gazaya çıkmıştı. Kendisine yeryüzünün muhtelif bölgelerinin hükümdarları vergi gönderirlerdi. Fars hükümdarlarının en büyüğü ve tedbir bakımından en üstünü idi.
O dönemde Fars ahalisinden herhangi bir kişi öz kızı, annesi ve benzeri yakın akrabalarıyla evlenebiliyordu. (Mütercim).
Behmenin annesi, Bünyamin bin Yakubun soyundandı. Oğlu Sasanın annesi ise Süleyman bin Davudun nesilndendi. Behmenin hükümdarlığı yüz yirmi yıl, bir rivayette seksen yıl sürdü. Behmen, alçak gönüllü, Farslar arasında beğenilen ve kendisinden hoşnud olunan bir kişiydi. Onun mektupları ve yazılı emirleri, “İşlerinizin idarecisi, Allahın hizmetçisi ve kulu Erdeşirden .. ” diye başlardı.
Behmenden sonra yerine kızı Humana hükümdar (melike) oldu. Halk onu babasına olan sevgilerinden, kendisinin akıllılığını ve binicilikteki bahadır ve ustalığını takdir ettiklerinden başlarına hükümdar yapmışlardı. Humananın lakabı ise Şehrazad idi.

Anlatıldığına göre onun hükümdarlığa getirilmesi, şöyle olmuştu: Humana, babası Behmenden Büyük Daraya hamile kalınca, ondan hükümdarlık tacını karnındaki çocuğuna vasiyet etmesini ve onu hükümdarlığa tercih etmesini istemişti. Behmen de onun bu isteğini yerine getirip Dara annesinin karnından iken ona tacım vasiyet etmiş ve onu tacının mirasçısı yapmıştı. Behmenin diğer oğlu Sasan ise hükümdarlığa hazırlanıyordu. Babasının bu davranışını görünce, Istahra gidip zühd hayatı yaşamağa başladı ve dağ başlarına çekilip koyunlar edindi. Koyunlarım ise bizzat kendisi otlatıyordu. Onun bu hareketi halk tarafından pek hoş karşılanmadı, hatta ayıplandı.
Behmen, oğlu Dara henüz annesinin karnında iken öldü, bunun üzerine halk Daranın annesi Humanayı hükümdar yaptılar. Humana hükümdarlığa geçirildikten birkaç ay sonra Darayı dünyaya getirdi, ancak Humana doğumunu gizli tutup halktan saklayarak çocuğunu nefis ve kıymetli mücevherlerle birlikte bir tabuta (sandukaya) koyduktan sonra Istahrdaki Kerr nehrine, bir rivayete göre Belh nehrine bıraktı. Nihayet tabut, Istahr halkından bir değ irmencinin eline geçti ve değirmenci içerisinde bulduğu mücevherlerden dolayı çok sevindi. Değirmencinin karısı çocuğu büyütüp terbiye etti. Daha sonra çocuk delikanlı olunca durum anlaşıldı; annesi Humana da yapmış olduğu bu kötü hareketi ikrar edip kabul etti. Dara büyüyüp olgunluk çağına gelince imtihana tabi tutuldu ve hükümdarların oğullarının bulunabileceği en iyi bir seviyede olduğu görüldü. Bunun üzerine Humana tacı ona teslim etti, kendisi ise Fars ülkesine gidip orada Istahr şehrini kurdu. Ayrıca Rumlar (Bizanslılar) ile savaşlar yaptı ve zaferler kazandı; düşmanların memleket sınırlarına girmesine engelolup onları meşgul etti. Diğer taraftan tebaasından aldığı vergileri hafifletti. Böylece Humana otuz yıl hükümdarlık yapmış oldu.

Bir rivayete göre, Daranın annesi Huana oğluna büyüyünceye kadar baktı, sonra kendisini azlederek hükümdarlığı oğluna teslim etti. Dara da kahramanlık ve kararlılıkla ülkesini idare edip korudu.
Şimdi tekrar İsrailoğullarına, devletlerinin kuruluşundan yıkılmasına kadar geçen zaman ile onların dönemlerindeki Fars hükümdarlarının zamanlarının karşılaştırılmasına geçiyoruz.
Daha önce Buht Nassarın esir alarak Babile götürdüğü İsrailoğullarının tekrar Beytül-Makdise dönüş sebebini zikretmiştik. Onların Beytül-Makdise dönüşleri Keyruş bin Ahaşviruşun döneminde olmuştu. Keyruşun Babildeki hükümdarlığı Behmenden önce başlamış, onun ölümünden sonra kızı Humananın döneminde dört yıl daha devam etmişti. Beytül-Makdis, Buht Nassar tarafından tahrip edildikten sonra yüz yıl harabe olarak kalmıştı. Bu sürenin bir kısmı Behmen döneminde, diğer bir kısmı ise kızı Humananın döneminde geçmişti. Bu hususta daha başka rivayetler de vardır. Bu konu ile ilgili farklı görüşler yukarıda zikredildi.
Keyruş ile Büştasbın aynı kişi olduğu ileri sürülmüş ise de, bu görüş, Keyruşun hiç bir zaman müstakil hükümdar olmadığı söylenerek reddedilmiştir.
Beytül-Makdis imar edilip İsrailoğulları buraya döndüklerinde, aralarında Üzeyr de bulunuyordu. İsrailoğulları Beytül-Makdise döndükten sonra başlarındaki hükümdar Fars hükümdarları tarafından tayin edilmeye başlandı. Bu hükümdar bazen Farslardan, bazen de İsrailoğullarından birisi olurdu. Bu durum, Dara bin Darayı öldüren İskenderin o bölgeyi ele geçirmesi sebebiyle bölgeye hakim olan Yunan ve Rum (Bizans) hükümdarlarının dönemine kadar devam etti. Rivayet edildiğine göre, bu süre seksen sekiz yıl sürmüştü.