4268. Huzeyfe b. el-Yeman el-Yeman, Huseyl b. Cabir b. Rebia b. Amr b. Cirvenin oğludur. O da el-Yeman b. el-Haris b. Kutaya b. İsadır. Annesi er-Rebab bt. Kab b. Adi b. Kab b. Abdüleşheldir. Bize Veki b. el-Cerrah ve Abdullah b. Nümeyr haber verdiler; dediler ki: Bize el-Ameş anlattı. O da Ebu Vailden -kendisine rivayet ettiği bir hadiste- şöyle dediğini rivayet etti: Huzeyfe Ebu Abdullah olarak künyelenirdi. Muhammed b. Ömer dedi ki: Huzeyfe Bedir savaşına katılmadı. O, babası ve kardeşi Safvan b. el-Yeman Uhud savaşına katıldılar. Babası Uhud günü öldürüldü. Huzeyfe, Allah Resulü ile birlikte Hendek ve sonrasında yapılan savaşlara katılmış olup, Ömer b. el-Hattab da onu Medaine vali tayın etti. Bize Veki b. el-Cerrah ve el-Fadl b. Dükeyn haber verdiler. Onlar Malik b. Miğvelden, o da Talhadan şöyle dediğini rivayet etti: Huzeyfe, sırtında semeri bulunan bir merkep üzerinde, ayakları sarkmış olarak, yanına aldığı az miktardaki kemikli et ve ekmeği yiyerek Medaine geldi. Muhammed b. Ömer dedi ki: Huzeyfe Medainde, Osman b. Affanın öldürülmesinden sonra vefat etti. Osmanın ölüm haberi geldiği zaman kendisi Medaindeydi. Bundan birkaç ay sonra, 36 yılında vefat etmiş olup, Medainde zürriyeti vardır.
4269. Selman el-Farisi Bize Ebu Muaviye ed-Darir haber verdi; dedi ki: Bize el- Ameş anlattı. O Ebu Zabyandan, o da Cerir b. Abdullahtan rivayet etti: el-Ameş ise Ebu Süfyandan, o da şeyhlerinden şunu anlattı: Selman Ebu Abdullah olarak künyelenirdi. Bize İsmail b. İbrahim haber verdi. O Avftan, o da Ebu Osman en-Nehdiden şöyle dediğini rivayet etti: Selman el-Farisi bana, “Ramehürmüzün yerini biliyor musun?” diye sordu. Ben, “Evet!” dedim. Selman, “İşte ben oranın halkındanım.” dedi. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O Ubeyd Ebül-Aladan, o da amir b. Vasileden, o da Selmandan şöyle dediğini rivayet etti: Ben “Cey” ehlindenim. Bize Yusuf b. el-Behlul haber verdi; dedi ki: Bize Abdullah b. İdris anlattı; dedi ki: Bize Muhammed b. İshak anlattı. O asım b. Ömer b. Katadeden, o da Mahmud b. Lebidden, o da İbn Abbastan şöyle dediğini rivayet etti: Selman el-Farisi bana anlattı; dedi ki: Ben İsfahanın “Cey” isimli köyünden bir kimseydim. Babam da oranın ileri gelenlerindendi. Ben [hak] dini aramak üzere babamın yanından ayrıldım. Beni, Kelb kabilesinden bir grup insan alıp Yahudi bir adama sattılar. Daha sonra bu adam da beni, Beni Kurayza Yahudilerinden Yahudi bir adama sattı. Adam beni alıp Medineye getirdi. Allah Resulü de o vakit Medineye hicret etmişti. Ancak köle olmam, beni Allah Resulünden alıkoydu. Öyle ki, Bedir ve Uhud savaşlarına bile katılamadım. Daha sonra Allah Resulü bana şöyle dedi: “Kölelikten kurtulmak için mükatebe yap.” Ben de mükatebe yaptım. Allah Resulü bir yumurta ağırlığında altınla borcumu ödememde bana yardım etti. Borcumu ödeyip özgürlüğüme kavuşunca, ben de Hendek ve diğer savaşlara Allah Resulü ile birlikte hür ve Müslüman olarak katıldım. Bize İsmail b. İbrahim haber verdi. O Yunustan, o da el- Hasandan şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah dedi ki: “Selman, Farsların ilk Müslümanlarındandır.” Bize Muhammed b. İsmail b. Ebu Füdeyk haber verdi; dedi ki: Bana Kesir b. Abdullah el-Müzeni anlattı. O babasından, o da dedesinden şöyle dediğini rivayet etti: Hendek gününde Muhacir ve Ensar Selman hakkında tartıştılar. Bunun üzerine Allah Resulü şöyle buyurdu: “Selman, bizden, ehl-i beyttendir.” Bize Müslim b. İbrahim haber verdi; dedi ki: Bize Selam b. Miskin haber verdi; dedi ki: Bize Sabit b. Kutbe anlattı; dedi ki: Selman, Medain valisiydi. Müslim şöyle dedi: Muhammed b. Ömer dedi ki: Selman-ı Farisi, Osman b. Affanın hilafeti zamanında Medainde vefat etti.