1198. Kurre b. Hübeyre
[Kurre b. Hübeyre] b. amir b. Seleme el-Hayr b. Kuşeyr. İmran b. Mürre eş-Şeybaniyi öldüren kişidir. Onun hakkında el-Cadi şöyle der: Allah, Kurrenin takımına zafer ihsan etsin! Bize yaptıklarından dolayı Kurreye de… Zira bazı işlerde hayır ve uğur yoktur. Onların hızlı seyirleri yakaladı İmran b. Mürreyi Ehvanıntepesinde, işler olup dururken… Kurre, Resulallaha geldi. Resulallah ona ikramda bulundu ve onu giydirdi. Kendi kavminin zekatlarını toplama görevini ona verdi. Resulallahın yanından ayrılırken şöyle dedi: Onu [şu deveyi], kendisine geldiğinde Allah Resulü bana verdi. Ona tükenmez iyiliklere ulaşma imkanı verdi. Böylece o deve, kendisini yeşilbahçelerde hızla koşarken buldu. Onun ihtiyaçları Muhammed tarafından tedarik edildi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana ed-Dahhak b. Osman anlattı. O Mahreme b. Süleyman el-Valibiden rivayet etti. O da İbrahim b. Muhammed b. Talhadan şöyle dediğini rivayet etti: Amr b. el-as, Resulallahın Umandaki valisiydi. Resulallahın vefat haberi kendisine ulaşınca, gelip amiroğullarının topraklarında Kurre b. Hübeyre el-Kuşeyriye misafir oldu. Kurre onu çok güzel ağırladı ve misafir etti. Gitmek istediğinde Kurre ona, “Benim sana bir nasihatim var. Bunu dinlemeni istiyorum.” dedi. Amr b. el-as, “Nedir?” dedi. Kurre, “Arkadaşınız vefat etti.” dedi. Amr, “Arkadaşımız -anasız kalası- senden üstün birisidir!” dedi. Bunun üzerine Kurre şöyle dedi: “Siz Kureyş halkı! Mukaddes beldenizde emniyet içinde yaşıyordunuz. İnsanlar size geliyordu. Sonra sizden biri çıktı ve benim işittiğim şeyleri söyledi. Bize haberleri geldiğinde ondan nefret etmedik. Mudardan birisi insanları yönetiyor. dedik. İnsanlar size koşarken o öldü. Şimdi onlar size hiç itaat etmeyecek. Mukaddes beldenize dönün ve emniyette kalın. Bunu yapmazsan, bana dön! Ne zaman istersen sana gelirim.” Amr onun karşısına dikildi ve şöyle dedi: “Senin nasihatine cevap vereceğim. Bizi hangi Araplarla tehdit ediyorsun? Allaha yemin olsun ki, annenin dolabına girsen bile atların ayaklarıyla seni çiğnerim.” Kurre, “Bunu kastetmedim.” dedi ve söylediğine pişman oldu. Kabilesinden 100 kişiyle çıkıp onu koruyarak yolcu etti. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Haşim b. asım anlattı. O el-Münzir b. Cehmden şöyle dediğini rivayet etti: Amr b. el-as Medineye geldiğinde, karşılaştığı şeyi ve Kurre b. Hübeyrenin sözlerini Ebu Bekire aktardı. Ebu Bekir, Halid b. el-Velidi İslamdan dönenlerin üzerine gönderdiğinde Amr, Halide gelip şöyle söylenip duruyordu: “Ey Ebu Süleyman! Kurre b. Hübeyre asla senin elinden kurtulmasın!” Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Muhammed b. Abdullah anlattı. O ez-Zühriden, o Ubeydullah b. Abdullah b. Utbeden, o da İbn Abbastan şöyle dediğini rivayet etti: amiroğulları, Halidin yanında toplanınca, onlara yeminle söz almaya başladı: “Allahın ahdine ve sözüne sadık kalın. Ona karşı sözlerinize bağlı kalın. Allaha ve Resulüne kesinlikle iman edeceksiniz. Mutlaka namazınızı kılıp, zekatınızı vereceksiniz. Gece gündüz çocuklarınızı, kadınlarınızı bu bağlılığa sevk edin!” Onlar da “Evet.” dediler. Onlardan biat alma işini bitirince, Kurre b. Hübeyreyi bağlayıp Medineye Ebu Bekire gönderdi. Kurre dedi ki: “Ey Resulallahın halifesi! Vallahi küfre girmedim. Amr b. el-asa sor. Bana şahitlik yapar. Geceler süren bir sefer sonunda Umandan bana geldi. Çıktım ve onu 100 kişilik kavmimden insanlarla korudum. Ondan öncesinde de, onu ağırladım. Onun için hayvan kestim.” Ebu Bekir, Amra sordu. Amr dedi ki: “Onda misafir olmuştum. Ondan daha iyi ağırlayan birini görmedim. Beni bırakmadı ve 100 kişilik adamıyla beni korudu.” Sonra Amr, Kurrenın söylediklerini anlattı. Kurre dedi ki: “Bırak bunu Amr!” Amr dedi ki: “Sen bırakırsan ben de bırakırım.” Ebu Bekir onu cezalandırmadı ve onu affedip, ona eman yazdı.
1199. Muaviye b. Hayde
[Muaviye b. Hayde] b. Muaviye b. Kuşeyr b. Kab. Resulallaha gelip Müslüman oldu. Onun sohbetinde bulunup ona bazı şeyleri sordu. Hadisler rivayet etti. Behz b. Hakim b. Muaviye b. Haydenin dedesidir. Hişam b. Muhammed el-Kelbi dedi ki: Babam bana, Horasanda ona yetiştiğini [onunla görüştüğünü] haber verdi.