"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Beni el-haris b. El-hazrecin beni kab b. El-haris b. El-hazrec kolundan olanlar

228. Sad b. er-Rebi
[Sad b. er-Rebi] b. Amr b. Ebu Züheyr b. Malik b. İmruülkays b. Malik b. el-Ağar b. Salebe b. Kab b. el- Hazrec b. el-Haris b. el-Hazrec. Annesi, Hüzeyle bt. İnebe b. Amr b. Hadic b. amir b. Cüşem b. el-Haris b. el-Hazrectir. Sadın Cemile isminde Ümmü Sad denen bir kızı vardı. O Ümmü Harice b. Zeyd b. Sabit b. ed-Dahhaktır. Bu kızın annesi, Amre bt. Hazm b. Zeyd b. Levzan b. Amr b. Avf b. Ganm b. Malik b. en- Neccardır. Bu hanım, Hazmın iki çocuğu olan Umare ve Amrın kız kardeşleridir. Ravilerin ittifakıyla Sad b. Rebi, İkinci Akabe biatinde bulundu. O, aynı zamanda birinci Akabe biatindeki on iki nakibten biri idi. Sad, Cahiliye döneminde okuma-yazma bilenlerdendi. O dönemde Araplar arasında okuma-yazma bilenlerin sayısı oldukça azdı. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Muhammed b. Abdullah haber verdi. O daez- Zühriden şöyle rivayet etti. Ayrıca bize Musa b. Muhammed b. İbrahim haber verdi. O da babasından şöyle dediğini rivayet etti: Allah Resulü Sad b. er-Rebi ile Abdurrahman b. Avfı kardeş yaptı. Muhammed b. İshak da böyle dedi. Bize Muhammed b. Abdullah el-Ensari haber verdi; dedi ki: Bana [bu rivayeti] Humeyd et-Tavilin Enes b. Malikten rivayet ederek şöyle dedi: Abdurrahman b. Avf Medineye geldiğinde Allah Resulü kendisini Sad b. er-Rebi ile kardeş yapmıştı. Sad, Abdurrahmanı evine götürdü. Birlikte yemek yediler. Sad şöyle dedi: “Benim iki hanımım var. Sen Allah yolunda benim kardeşimsin. Senin hanımın yok. İkisinden birini boşayayım, sen de onunla evlen.” Abdurrahman, “Allaha yemin olsun ki, olmaz!” dedi. Sad, “Bahçemi ikiye bölüp yarısını sana vereyim.” dedi. Abdurrahman, “Hayır! Allah sana aileni ve malını bereketli kılsın. Bana çarşının yolunu göster.” dedi. Sonra Abdurrahman çarşıya gitti; yağ ve keş peyniri alış verişi yaptı. Bir gün Peygamber , Medine sokaklarının birisinde Abdurrahman ile karşılaşmıştı. Üzerinde zaferan renginin izi vardı. Peygamber kendisine “Bu halin nedir?” diye sordu. Abdurrahman, “Ey Allahın Resulü! Beş dirhem ağırlığındaki altın mihr olmak üzere Ensardan bir hanımla evlendim.” dedi: Allah Resulü , “Bir koyun kesmek suretiyle de olsa, halkı davet edip düğün yemeği ver.” dedi. Bize Muhammed b. Ömer dedi ki: Sad b. er-Rebi Bedir ve Uhud savaşlarına katıldı. Uhud savaşında şehid oldu. Neslini devam ettiren kimse olmadı. Amr b. Ebu Züheyr b. Malikin çocuklarının nesli son buldu. Onlardan kimse kalmadı. Allah Resulü şöyle buyurdu: “Uhud gününde Sadı gördüm; vücudunda on iki mızrak yarası açılmıştı.” Bize Man b. İsa haber verdi; dedi ki: Bize Malik b. Enes, Yahya b. Saidden rivayetle şunu haber verdi: Allah Resulü Uhud gününde, “Sad b. er-Rebi hakkındaki haberi bana kim getirecek?” dedi. Bir adam kalkıp “Ben, ya Resulallah!” dedi ve ölüler arasında dolaşmaya başladı. Sad b. er-Rebi bu adama, “Ne bu halin?” diye seslendi. Adam, “Seninle ilgili haberi kendisine ulaştırmam için Allah Resulü beni gönderdi.” dedi. Sad, “Hemen git, benden ona selam söyle! Benim mızrakla on iki yerimden vurulduğumu ve ölümümün gerçekleşmek üzere olduğunu ona haber ver. Kavmine de haber ver ki; eğer Allah Resulü öldürülür de onlardan herhangi biri sağ kalırsa, bilsinler ki Allah indinde onların ileri sürebilecekleri hiçbir özürleri olamaz.” dedi. Muhammed b. Ömer dedi ki: Sad, bu yaralarından dolayı öldü. O gün Harice b. Zeyd b. Ebu Züheyr de şehid edilmişti. İkisi birlikte tek bir kabre defnedildiler. Muaviye su kanalı yaptırmak isteyince Medinede şöyle bir duyuru yaptırdı: “Kimin Uhudda ölüsü varsa, gitsin baksın.” İnsanlar koşup ölülerinin yanına geldiklerinde onları ikişerli bir şekilde henüz yeni defnedilmiş gibi taze olduklarını gördüler. Sad b. er-Rebi ile Harice b. Zeydin kabirleri ayrıydı. O şekilde bırakılıp üzerleri toprakla örtüldü. Bize Abdullah b. Cafer er-Rakki haber verdi; dedi ki: Bize Ubeydullah b. Amr haber verdi. O Abdullah b. Muhammed b. Akilden, o da Cabir b. Abdullahtan şöyle dediğini rivayet etti: Sad b. er-Rebiin hanımı iki kız çocuğuyla birlikte Allah Resulüne gelip şöyle dedi: “Ya Resulallah! Bu ikisi, Sadın çocuklarıdır. Babaları Uhud savaşında şehid edildi. Bunların amcası, mallarını alarak üzerine kondu, bunlara hiç mal bırakmadı. Allaha yemin olsun ki, malları olmazsa bunlar evlenemezler.” Allah Resulü , “Bu konudaki hükmü Allah verecektir.” dedi. Allah ona miras ayetini indirdi. Peygamber çocukların amcasını çağırarak ona, “Sadın iki çocuğuna malının üçte ikisini ver, annelerine de sekizde birini ver, geri kalan senindir.” dedi.

229. Harice b. Zeyd
[Harice b. Zeyd] b. Ebu Züheyr b. Malik b. İmruülkays b. Malik b. el-Ağar b. Salebe b. Kab b. el-Hazrec b. el-Haris b. el-Hazrec. Künyesi Ebu Zeyddir. Annesi, Evs kabilesinden es-Seyyide bt. amir b. Ubeyd b. Gayyan b. amir b. Hatmedir. Haricenin Zeyd ve Habibe isminde iki çocuğu vardı. Osman b. Affan zamanında vefat etmekle birlikte uzun süre Zeyd b. Hariceden söz edilirdi. Haricenin kızı Habibeyi ise Ebu Bekir es-Sıddık nikahlamıştı. Ebu Bekirin kızı Ümmü Külsum bu hanımındandır. Zeyd ve Habibenin anneleri, Hüzeyle bt. İnebe b. Amr b. Hadic b. amir b. Cüşem b. el-Haris b. el-Hazrectir. Zeyd ve Habibe aynı zamanda Sad b. er-Rebiin anne-bir kardeşleridir. Harice b. Zeydin nesli bir müddet devam etmiş, ancak sonraları kesilmiştir. Züheyr b. Ebu Züheyr b. Malikin neslinden de kimse kalmamıştır. [Kaynağımız olan alimlerin] hepsinin rivayetlerinde Harice b. Zeyd b. Ebu Züheyr, İkinci Akabe biatine katılmıştır. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Muhammed b. Salih haber verdi. O da asım b. Ömer b. Katadeden rivayet etti. Muhammed b. Ömer dedi ki: Yine bize Muhammed b. Abdullah haber verdi. O ez-Zühriden, o da Urveden şöyle dediğini rivayet etti. Ayrıca bize Abdullah b. Cafer haber verdi. O da Sad b. İbrahimden rivayet etti. Dediler ki: Allah Resulü Harice b. Zeyd b. Ebu Züheyr ile Ebu Bekir es-Sıddıki (r) kardeş yaptı. Muhammed b. İshak da böyle dedi. Harice b. Zeyd, Bedir ve Uhud savaşlarına katıldı; Uhud savaşında şehid oldu. Vücudunda on dolayında mızrak yarası vardı. Safvan b. Ümeyye kendisinin yanına uğradığında onu tanımış, ona işkence ve müsle yapmış ve şöyle demişti: “Bu, Bedir savaşında babam Ümeyye b. Halefi öldürenlerdendir. Şimdi, Muhammedin arkadaşlarından benzerleri öldürülünce gönlüm rahat etti. Ben de, İbn Kavkalı öldürdüm, [Harice b. Zeydi kastederek] İbn Ebu Züheyri öldürdüm, Evs b. el-Erkamı öldürdüm.”

230. Abdullah b. Revaha
[Abdullah b. Revaha] b. Salebe b. İmruülkays b. Amr b. İmruülkays b. Malik b. el-Ağar b. Salebe b. Kab b. el-Hazrec b. el-Haris b. el-Hazrec. Annesi, Kebşe bt. Vakıd b. Amr b. el-İtnabe b. amir b. Zeydümenat b. Malik el-Ağardır. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Abdullah b. Müslim el-Cüheni haber verdi. O Ebu Atikten, o Cabir b. Abdullahtan, onun da Abdullah b. Revahadan rivayet ettiği hadiste şunu haber verdi: Abdullahın künyesi Ebu Muhammed idi. Muhammed b. Ömer dedi ki: Onun künyesinin Ebu Revaha olduğunu söyleyenleri de işittim. Belki, her iki künye ile de çağrılıyordu. Onun neslinden gelen kimse yoktur. Abdullah, en-Numan b. Beşir b. Sadın dayısıdır. Abdullah, Cahiliye döneminde okuma-yazma bilenlerdedi. O dönemde okuma-yazma bilenlerin sayısı oldukça azdı. Ravilerin ittifakıyla Abdullah, Ensardan yetmiş kişi ile birlikte İkinci Akabe biatinde bulundu. Yine o Ensarın Birinci Akabe biatindeki on iki nakibinden biri idi. Bedir, Uhud ve Hendek savaşlarına, Hudeybiye musalahasına, Hayberin fethine ve Kaza Umresi seferine katıldı. Allah Resulü onu Bedir savaşında iken el-aliye ahalisine Allahın nasib ettiği fethi haber vermek üzere göndermişti. el-aliye, Amr b. Avf, Hatme ve Vailoğullarıdır. Allah Resulü Bedrül-Mevid savaşına çıkarken Medinede onu yerine vekil bıraktı. Onu, Hayberde Yahudi Üseyr b. Rizam üzerine gönderilen otuz kişilik seriyyeye başkan tayin etti ve bu kişiyi öldürdü. Yine Allah Resulü onu Haybere halkın işlerini düzenleyici ve bekçi olarak görevlendirdi ve Mute savaşında şehid edilinceye kadar bu görevine devam etti. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan es-Sevri, o eş-Şeybaniden, o da eş-Şabiden şunu rivayet etti: Peygamber Allah Resulü Abdullah b. Revahayı Haybere gelirleri tespit edip ölçmek üzere görevlendirdi. Mutede öldürülünceye kadar bu görevine devam etti. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan es-Sevri haber verdi. O eşŞeybaniden, o da eş-Şabiden şunu rivayet etti: Peygamber , gelirleri tespit edip ölçmek üzere Abdullah b. Revahayı Haybere gönderdi. Bize Ubeydullah b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize İsrail haber verdi. O Tarıktan, o da Said b. Cübeyrden şöyle dediğini rivayet etti: Allah Resulü deve üzerinde mescide girip, bir bastonla Hacerülesvedi istilam etti. Devenin yularını Abdullah b. Revaha tutuyor ve şöyle diyordu: Ey Kafiroğulları! Onun yolundan çekilin! Biz Kuranın hakkaniyeti üzerine, sizinle savaştık. Size öyle bir darbe vurduk ki, sahibinden üzüntü ve kederi giderir. Bize Abdülvehhab b. Ata haber verdi; dedi ki: Bize Muhammed b. Amr b. Alkame el-Leysi haber verdi; dedi ki: Şeyhlerimiz bize şunu haber verdiler: Peygamber , el-Adba adlı devesinin üzerinde iken Kabeyi tavaf etti, yanındaki bastonla rüknü (Hacerülesved) istilam etti. Abdullah b. Revaha da o sırada yürüyerek şu şiiri okudu: Ey Kafiroğulları! Onun yolundan çekilin! Çekilin! Bütün hayır ve iyilik, Allah Resulü ile beraberdir. Rahman olan Allah, Kitabında öyle bir darbe vurmamızı emretmiş ki, Sahibinden üzüntü ve kederi giderir; Ayrıca dostu dostundan ayırır. Bize Veki b. el-Cerrah, Abdullah b. Nübeyr, Ubeydin oğulları Yala ve Muhammed haber verdiler. Onlar İsmail b. Ebu Halidden, o da Kays b. Ebu Hazimden şöyle dediğini rivayet etti: Allah Resulü Abdullah b. Revahaya, “İn ve kervanı bizim için sür.” dedi. Abdullah “Ya Resulallah! (Daha önce sizi üzmüş olan) o sözümden vazgeçtim.” dedi. Ömer kendisine dedi ki: “Dinle ve itaat et.” Abdullah da hemen irticalen şu şiiri söyledi: Ya Rabbi! Sen olmasaydın, doğru yolu bulamazdık, Sadaka vermez, namaz kılmazdık. Üzerimize sekineyi indir; Düşmanlarla karşılaştığımız zaman ayaklarımızı sabit kıl. Çünkü kafirler bize çok saldırdılar. Veki dedi ki: Başkası bu şiire şunu da ilave etti: Fitne çıkarmak istediklerinde, biz buna engel oluruz. [Ravi] dedi ki: Allah Resulü , “Allahım! Ona merhamet et.” dedi. Bunun üzerine Ömer, “[Artık Allahın merhameti ona] vacib oldu.” Abdullah b. Nümeyr ve Muhammed b. Ubeyd hadislerinde şöyle dediler: “Allahım! Sen olmasaydın, biz hidayet üzere olamazdık.” Muhammed b. Ömer dedi ki: Hicretin 7. senesi Zilkade ayında eda edilen Kaza Umresinde Abdullah b. Revaha Kabeyi Allah Resulü ile birlikte tavaf etti. Abdullah b. Revaha, şair bir zattı. Bize Ubeydullah b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize Ömer b. Ebu Zaide haber verdi. O Müdrik b. Umareden şöyle dediğini rivayet etti: Abdullah b. Revaha dedi ki: Mescid-i Nebiye uğradım. Resulallah , orada oturuyordu. Etrafında da ashabtan bazı insanlar vardı. Onlar beni görünce bana yönelerek, “Ya Abdullah b. Revaha! Ya Abdullah b. Revaha!” diye seslendiler. Allah Resulünün beni çağırdığını anladım. Ben de hemen o tarafa yöneldim. Bana, “Şuraya otur.” dedi. Onun önüne oturdum. Bana, “Şiir söylemek istediğin zaman nasıl söylersin?” dedi. Sanki o bundan hoşlanmıştı. “Şu şeye bakıyorum, şöyle söylüyorum.” dedim. Sonra bana “Müşriklere karşı da şiir söylemen lazım.” dedi. Ben bir şey söylemeye hazır değildim. Şöyle bir baktım ve şu şiiri söyledim: abanın değerini bana haber verin; Tarikada olduğunuzda veya Mudar bölgesine yaklaştığınız zaman. Allah Resulünün benim söylediğim bazı şeylerden hoşlanmadığını gördüm. Zira Resulallahın kavmini abanın değeri olarak ifade etmiştim. Bunun üzerine şöyle dedim: Ey hayırlı Haşimoğulları! Allah sizi üstün kıldı, Yeryüzünde, başka kimsede olmayan bir üstünlükle… Ben ferasetimle sende hayır olduğunu gördüm. Öyle bir feraset ki, sana bakanların zıddına olan bir feraset. Onların bir kısmından bir şey istesen veya yardım talep etsen, Önemli işlerinde dahi ne seni korur ve ne de yardım ederler. Allah sana verdiği güzelliği sabit kılsın. Musada sabit kıldığı ve yardım edilenlere yardım ettiği gibi… Sonunda gülümseyerek bana yöneldi ve “Allah seni de sabit kılsın.” dedi. Bize Yezid b. Harun ve Yahya b. Abbad haber verdiler; dediler ki: Bize Hammad b. Seleme haber verdi. O Hişam b. Urveden¸ o da babasından şöyle dediğini rivayet etti: “Şairlere gelince, onlara da sapıklar uyarlar.” ayeti nazil olduğu zaman Abdullah b. Revaha şöyle demişti: “Allah biliyor ki ben de onlardanım.” Sonra Allah Teala bu ayetin devamı olan şu ayeti indirdi: “Ancak iman edip salih ameller işleyenler hariç.” Bize Abdülmelik b. Amr Ebu amir el-Akadi haber verdi; dedi ki: Bize Şube haber verdi. O Ebu Bekir b. Hafsdan şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Musabbihin (veya İbn Musabbihin), İbnüs-Samta, Ubade b. es-Samitten rivayetle şunu söylediğini işittim: Allah Resulü Abdullah b. Revahayı hastalığı sebebiyle ziyaret etti. Yanından ayrılınca Peygamber “Ümmetimden şehid olanlar kimlerdir, biliyor musunuz?” diye sordu. Sahabiler “Müslümanın öldürülmesi şehadettir.” dediler. Peygamber , “O zaman ümmetimin şehitleri az olur. Müslümanın öldürülmesi şehitliktiktir, karın ağrısından ölmek şehitliktir, suda boğularak ölmek şehitliktir, kadının çocuğunu doğururken ölmesi şehitliktir.” dedi. Bize Muhammed b. el-Fudayl b. Gazvan ed-Dabi haber verdi. O Husayndan, o amirden, o da en- Numan b. Beşirden şöyle dediğini rivayet etti: Abdullah b. Revaha bayılmıştı. Bunun üzerine kız kardeşi ağlayarak şöyle dedi: “Vah dağ gibi adam! Vah şöyle şöyle!” Bunu müteaddit defalar söyledi. Abdullah ayılıp kendine geldiğinde ona, “Senin söylediğin hiçbir şey kalmadı ki, bana Sen şöylesin, böylesin. denilmemiş olsun.” dedi. Bize Amr b. el-Heysem Ebu Katan haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Hurre haber verdi. O da el-Hasanın şöyle dediğini rivayet etti: İbn Revaha bayıldığında hanımlarından biri şöyle dedi: “Vah dağ gibi adam! Vah güçlü kişi!” Ona, “Sen onun dağısın, kuvvetli ve güçlü adamısın.” denildi. Abdullah ayılıp kendine geldiğinde, “Sizin söylediğiniz hiçbir şey yoktur ki ben ondan sorguya çekilmeyeyim.” dedi. Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Seleme haber verdi; dedi ki: Bize Ebu İmran el-Cevni şunu rivayet etti: Abdullah b. Revaha bayılmış, Allah Resulü de yanına gelip şöyle demişti: “Allahım! Eğer eceli geldiyse, ona bunu kolaylaştır; eğer eceli gelmediyse ona şifa ver.” Abdullah bir rahatlama hissedince, “Ya Resulallah! Annem, “Vah dağım! Vah dayanağım!” diyordu. Bir melek de demirden bir balyozu kaldırmış “Sen böyle misin?” diyordu. Eğer ben “Evet!” desem, o balyozla başımı ezecek.” Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Deylem b. Gazvan haber verdi; dedi ki: Bize Sabit el- Bünani haber verdi. O da Enes b. Malikin şöyle dediğini rivayet etti: Savaş için hazırlık yapılmaya başlandığı zaman Abdullah b. Revaha şöyle derdi: Ey nefsim! Görüyorum ki sen cennetten hoşlanmıyorsun. Allaha yemin ederim ki, sen oraya yerleşeceksin! İsteyerek de olsa, istemeyerek de olsa… Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Muhammed b. Salih b. Dinar haber verdi. O da asım Ömer b. Katadeden şöyle dediğini rivayet etti. Ayrıca bana Abdülcebbar b. Umare anlattı. O Abdullah b. Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazmdan şunu rivayet etti: (Onlardan biri diğerinden daha fazla [bilgi] rivayet etti.) Cafer b. Ebu Talib Mutede şehid edilince, ondan sonra bayrağı Abdullah b. Revaha aldı; şehid oldu ve (nefsi) itiraz ederek cennete girdi. Bu durum Ensara ağır geldi. Bunun üzerine Allah Resulü şöyle buyurdu: “Kendisine yara isabet edince korktu ve çekindi. Sonra nefsini kınadı ve kahramanca düşman üzerine saldırdı ve o gün şehid oldu. O Mute savaşı komutanlarından biri idi ve cennete girdi.” Bu sözler, kavminin gönüllerindeki üzüntüyü giderdi. Mute savaşı hicretin 8. senesinde Cemaziyelevvel ayında meydana gelmişti.

231. Hallad b. Süveyd
[Hallad b. Süveyd] b. Salebe b. Amr b. Harise b. İmruülkays b. Malik el-Ağar b. Salebe b. Kab. Annesi, Beni el-Haris b. el-Hazrecten Amre bt. Sad b. Kays b. Amr b. İmruülkaystır. Hallad, ravilerin ittifakıyla İkinci Akabe biatinde bulundu. Halladın Peygamberin sahabilerinden olan es-Saib b. Hallad adında bir oğlu vardı. Ömer b. el-Hattab onu Yemene [zekat tahsildarı olarak] görevlendirmişti. Diğer oğlunun adı el- Hakem b. Halladdır. Bu iki çocuğun annesi, Sad b. Ubadenin kız kardeşi Leyla bt. Ubade b. Düleymdir. Bu çocukların nesli sona erdiği gibi, Harise b. İmruülkays b. Malik el-Ağarın neslinden de kimse kalmamıştır. Hallad Bedir, Uhud, Hendek, Beni Kurayza savaşlarına katıldı ve Beni Kurayza savaşında şehid edildi. Beni Kurayzadan Bünane adında bir kadın onun üzerine bir değirmen taşı yuvarladı, taş da başını yardı. Peygamber onun için şöyle buyurdu: “Onun için iki şehid sevabı vardır.” Allah Resulü Halladı öldürmesi sebebiyle bu kadını [kısas ederek] öldürdü. Bünane, el-Hakem b. el-Kurazinin hanımıydı. Allah Resulü Beni Kurayzayı hicretin 5. senesinde Zilkade ayının sonları ile Zilhicce ayının başlarında olmak üzere on gün süreyle muhasara etti. Sonunda Allah Resulünün hükmüne teslim oldular. Bize Ahmed b. İbrahim haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Fedale el-Ferec b. Fedale haber verdi. O Abdülhabir b. İsmail b. Muhammed b. Sabit b. Kays b. Şemmastan, o babasından, o da dedesinden şöyle dediğini rivayet etti: Kendisine Hallad denilen bir adam Kurayza savaşında öldürüldü. Birisi annesine gelip “Ey Ümmü Hallad! Hallad öldürüldü” dedi. Hemen o, yüzü örtülü bir şekilde çıktı: Ona, “Hallad öldürüldü, senin ise yüzün hala örtülü!” denildi. Ümmü Hallad, “Eğer bana Hallad sebebiyle bir musibet gelmişse, ben o sebeple hayama zarar verecek bir şey yapmam.” dedi. Peygambere Halladın öldürüldüğü haberi verilince “Onun için iki şehid sevabı vardır.” dedi. Peygambere , “Neden böyle ya Resulallah!?” diye soruldu. Peygamber , “Çünkü onu Ehl-i Kitab öldürdü.” dedi.

232. Beşir b. Sad
[Beşir b. Sad] b. Salebe b. Hallas b. Zeyd b. Malik el-Ağar b. Salebe b. Kab. Annesi, Üneyse bt. Halife b. Adi b. Amr b. İmruülkays b. Malik el-Ağardır. Beşirin en-Numan isimli bir oğlu vardı. Onun ismiyle künyelenirdi. Bir de Übeyye isimli bir kızı vardı. Bu iki çocuğun annesi, Abdullah b. Revahanın kız kardeşi Amre bt. Revaha idi. Beşirin nesli devam etmiştir. Beşir Cahiliye döneminde okuma-yazma bilenlerdendi. O dönemde okuma-yazma bilenlerin sayısı oldukça azdı. Ravilerin ittifakıyla, Beşir, Ensardan yetmiş kişi ile birlikte İkinci Akabe biatinde bulundu. Allah Resulü ile birlikte Bedir, Uhud, Hendek ve diğer savaşlara katıldı. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Abdullah b. el-Haris b. el-Fudayl haber verdi. O da babasından şöyle dediğini rivayet etti: Allah Resulü Beşir b. Sadı, hicretin 7. senesi Şaban ayında otuz kişilik bir seriyye ile Fedekteki Beni Mürre üzerine gönderdi. Mürrelilerle karşılaşınca şiddetli bir savaşa tutuştular. Beşir bu savaşta ayak topuğundan yaralandı. “Öldü.” denildi. Akşam olunca Fedeke sığındı ve orada bir Yahudinin yanında günlerce kaldı. Daha sonra Medineye döndü. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Yahya b. Abdülaziz haber verdi. O da Beşir b. Muhammed b. Abdullah b. Zeydin şöyle dediğini rivayet etti: Allah Resulü Beşir b. Sadı 300 kişilik bir seriyye ile Fedek ve Vadilkura arasındaki Yümn ve Cübara gönderdi. Orada Gatafan kabilesinden bazı insanlar Uyeyne b. Hısn el-Fezari etrafında toplanmış bulunuyorlardı. Beşir oraya varınca onların topluluklarını dağıttı, onlara karşı zafer kazandı. Onlardan kimilerini öldürdü, kimilerini esir etti, mallarını ganimet olarak aldı. Uyeyne ve arkadaşları farklı yerlere kaçtılar. Bu seriyye, hicretin 7. senesi Şevval ayında meydana gelmişti. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Muaz b. Muhammed el-Ensari anlattı. O da asım b. Amr b. Katadenin şöyle dediğini rivayet etti: Allah Resulü hicretin 7. senesi Zilkade ayında Kaza Umresi seferine çıkınca silahlı bir birlik hazırladı ve bunun başına Beşir b. Sadı tayin etti. Beşir b. Sad, Halid b. el-Velid komutasında katıldığı Aynüttemr savaşında şehid oldu. Bu savaş Ebu Bekir es-Sıddıkin (r) halifeliği zamanında meydana gelmişti.

233. Kardeşi Simak b. Sad
[Simak b. Sad] b. Salebe b. Hallas b. Zeyd b. Malik el-Ağar b. Salebe b. Kab. Annesi, Üneyse bt. Halife b. Adi b. Amr b. İmruülkaystır. Bedir ve Uhud savaşlarına katıldı. Sonra vefat etti. Nesebi devam etmemiştir.

234. Sübey b. Kays
[Sübey b. Kays] b. Abese b. Ümeyye b. Malik b. Umare b. Adi b. Kab b. el-Hazrec b. el-Haris b. el-Hazrec. Annesi Hatice bt. Amr b. Zeyd b. Abde b. Ubeyd b. Adi b. Kab b. el-Hazrec b. el-Haris b. el-Hazrectir. Sübeyin Abdullah adında bir oğlu vardı. Bu çocuğun annesi, Beni Cedaredendir. Bu çocuk da öldü. Dolayısıyla Sübeyin nesli devam etmemiştir. Sübey, Bedir ve Uhud savaşlarına katıldı. Abdullah b. Muhammed b. Umare el-Ensari, onun Sübey b. Kays b. Ayşe b. Ümeyye olduğunu söylüyor.

235. Kardeşi Ubade b. Kays
Ubade b. Kays b. Abese b. Ümeyye b. Malik b. Umare b. Adi b. Kab. Bu ikisi Ebüd-Derdanın amcaları olur. Ubadenin nesebi devam etmemiştir. Bedir, Uhud ve Hendek savaşlarına, Hudeybiye musalahasına, Hayber fethine ve Mute savaşına katıldı. Hicretin 8. senesinin Cemaziyelevvel ayında meydana gelen Mute savaşında şehid edildi. Abdullah b. Muhammed b. Umare el-Ensari, onun, Sübey b. Kaysın ana-baba bir erkek kardeşi olduğunu ve kendisine Zeyd b. Kays denildiğini, Bedir savaşına katılmadığını ve Peygamberin ashabından olduğunu söylüyor.

236. Yezid b. el-Haris
[Yezid b. el-Haris] b. Kays b. Malik b. Ahmer b. Harise b. Salebe b. Kab b. el-Hazrec b. el-Haris b. el- Hazrectir. Annesi, Kudaa kabilesinden Belkayn b. Cesrden Füshumdur. Yezide, Yezid Füshum ve Yezid b. Füshum denilerek annesine nispet edilirdi. Yezidin bir oğlu vardı. Ancak günümüzde onun neslinden kimse bulunmamaktadır. Harise b. Salebe b. Kabın çocuklarının da nesli kesilmiştir. Günümüzde onlardan kimse yaşamamaktadır. Allah Resulü , Yezid b. el-Harisi, Zül-Yedeyn Umeyr b. Abduamr el-Huzai ile kardeş yapmıştı. Her ikisi de Bedir savaşında şehid oldu. Yezid b. el-Harisi katleden Nevfel b. Muaviye ed-Dili idi. Bedir savaşı, hicretin 8. senesi başlarında Ramazan ayının 17sinde Cuma günü sabahında meydana gelmişti.