Bunlar, Mescit Ehlinden, yani Kuba Mescidi Ehlindendirler.
156. Sehl b. Huneyf
[Sehl b. Huneyf] b. Vahib b. Ukeym b. Salebe b. el-Haris b. Mecdea b. Amr b. Haneş b. Avf b. Amr b. Avf. “Ebu Said” künyesiyle bilinirdi. Ayrıca kendisine “Ebu Abdullah” da denirdi. Dedesi, Amr b. el-Haris olup kendisine “Bahzec” denirdi. Sehlin annesi, Hind bt. Rafi b. Umeys b. Muaviye b. Ümeyye b. Zeyd b. Kays b. amire b. Mürre b. Malik b. el-Evs olup Ceadiredendir. Anne bir kardeşleri Abdullah ve Numan ise, Ebu Habibe b. el- Ezar b. Zeyd b. el-Attaf b. Dubeyanın çocuklarıdır. Sehlin Çocukları: 1. Ebu Ümame: Adı, Esad olup anne tarafından olan dedesinin adını almıştır. 2. Osman: Bu ikisinin anneleri, Habibe bt. Ebu Ümame Esad b. Zürare b. Udes b. Ubeyd b. Salebe b. Ganem b. Malik b. en-Neccardır. 3. Sad: Annesi, Ümmü Külsum bt. Utbe b. Ebu Vakkas b. Vüheyb b. Abdümenaf b. Zühre b. Kilabdır. Sehl b. Huneyfnin günümüze kadar nesli devam etmekte olup, bunlar Medine ve Bağdatta ikamet etmektedirler. [Dediler ki:] Resulallah , Sehl b. Huneyf ile Ali b. Ebu Talibi kardeş ilan etmiştir. Sehl, Bedir ve Uhud savaşlarına katılmış olup Uhud savaşında orduda bir bozulma meydana geldiğinde sebat ederek ölünceye kadar Resulallahı müdafaa edeceğine dair kendisine biat edenlerdendir. O gün oklarıyla Resulallahı savunarak müşrikleri ondan püskürtüyordu. Resulallah o gün, “Sehle ok yetiştirin. Zira ok atmak, ona kolay geldi.” buyurmuştur. Sehl, ayrıca Resulallah ile beraber Hendek ve diğer tüm savaşlara da katılmıştır. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize İbn Üyeyne haber verdi; dedi ki: Ben, ez-Zührinin şöyle dediğini işittim: Sehl b. Huneyf ile Ebu Dücane Simak b. Hareşe hariç, Resulallah , Ensardan hiç kimseye Beni en- Nadirin mallarından bir şey vermemiştir. Çünkü bunların her ikisi de fakirdi. Bize el-Fadl b. Dükeyn ve Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdiler; dediler ki: Bize Yunus b. Ebu İshak haber verdi. O da Ebu İshaktan şöyle dediğini rivayet etti: Ömer b. el-Hattab, [Sehl b. Huneyfi kastederek] şöyle derdi: “Bana Sehli üzmeden çağırın!” derdi. Sehl b. Huneyf, Ali b. Talib (rh) ile beraber Sıffinde bulunmuştur. Bize Veki b. el-Cerrah haber verdi. O da el-Ameşten şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Vail dedi ki: Sehl b. Huneyf Sıffin günü şöyle dedi: “Ey İnsanlar! Görüşlerinizi sorgulayın! Yemin ederim ki, savaşlarda Resulallah ile beraber iken, sadece kötü bir durumdan çıkıp, daha kolay bildiğimiz bir duruma ulaşmak için kılıçlarımızı omuzlarımızın üzerine koyardık. Özellikle de bu içinde bulunduğumuz durum, [büyük önem arz etmektedir.]” Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Abdurrahman b. Abdülaziz anlattı. O, Muhammed b. Ebu Ümame b. Sehlden, o da babasından şöyle dediğini rivayet etti: Sehl b. Huneyf, Hicri 38 yılında Kufede vefat etti. Onun cenaze namazını, Ali b. Ebu Talib kıldırdı. Bize Yezid b. Harun ve Yala b. Ubeyd haber verdiler; dediler ki: Bize İsmail b. Ebu Halid haber verdi. O, amir eş-Şabiden, o da Abdullah b. Makıldan şöyle dediğini rivayet etti: Ali b. Ebu Talib ile beraber, Sehl b. Huneyfin cenaze namazını kıldım. Ali, cenaze namazında altı tekbir getirdi. Bize Abdullah b. Nümeyr haber verdi; dedi ki: Bize el-Ala b. Salih haber verdi. O, el-Hakemden, o da Haneş b. Mutemirden şöyle dediğini rivayet etti: Sehl b. Huneyf vefat ettiğinde, Ali b. Ebu Talib onun cenazesini avluya getirtti. Altı tekbir getirerek namazını kıldırdı. İnsanlardan bazıları bunu eleştirince onlara, “O, Bedridir, [Bedirde bulunanlardandır. Bu nedenle bir tekbir daha fazla getirildi.]” denildi. el-Cebbaneye varıldığında, bir grup arkadaşı arasında bulunan Karaza b. Kab ile karşılaştık. Bu esnada, “Ya Emirül-Müminin! Onun cenaze namazına yetişemedik.” dedi. O da, “Siz de kılın.” dedi. Karaza, onlara [arkadaşlarına] imamlık yaparak, onlar da [ayrıca] cenaze namazını kılmış oldular. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Ebu İsrail haber verdi. O da el-Hakem b. Haneş el- Kinaniden şunu rivayet etti: Ali b. Ebu Talib, avluda Sehl b. Huneyfin cenaze namazını kıldırırken, altı tekbir getirdi. Bize Ebu Muaviye ed-Darir haber verdi; dedi ki: Bize el-Ameş haber verdi. O, Yezid b. Ziyad el- Medeniden, o da Abdullah b. Makıldan şöyle dediğini rivayet etti: Ali, yöneticiliği esnasında cenaze namazlarını kıldırırken hep dörder tekbir getirirdi. Ancak Sehl b. Huneyfin cenaze namazında beş tekbir getirdi. Daha sonra onlara [halka] dönerek; “O, Bedridir. [Bedir ashabından olduğu için onun cenaze namazında beş tekbir getirdim.]” demiştir. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Cenab el-Kelbi haber verdi; dedi ki: Ben, Umeyr b. Saidden şöyle dediğini duydum: Ali, Sehl b. Huneyfin cenaze namazını kıldırırken beş tekbir getirince bazıları, “Bu tekbir nedir?” dediler. O da, “Bu Sehl b. Huneyftir. Bedir ashabındandır. Bedir ehlinin de diğerlerinden farklı bir fazileti vardır. Ben böyle yapmakla size onların faziletini öğretmek istedim.” dedi. [Bu kabileden Bedire katılanların sayısı] bir kişidir.