Enes, Ebül-Hayser b. Rafi b. İmruülkays b. Zeyd b. Abdüleşheldir. Annesi, Ümmü Şerik b. Halid b. Huneys b. Levzan b. Abdüvüd b. Zeyd b. Salebe b. el-Hazrec b. Saide olup, Hazrec kabilesindendir. el- Haris b. Enesin vefatından sonra geride kalan çocukları bulunmamaktaydı. Bedir ve Uhud savaşlarında bulunup, Uhud savaşında şehit edilmiştir. Bu da H. 32. ay olarak Şevval ayına rastlamaktaydı. Ebül-Hayser, Mekkeye geldiğinde beraberinde, Beni Abdüleşhel kabilesinden aralarında İyas b. Muazın da bulunduğu on beş genç bulunmaktaydı. Bunlar umre yapmak istediklerini açıklayarak, Utbe b. Rebiaya konuk oldular. O da onlara ikramda bulundu. Hazrec kabilesine karşı, hem kendisinden, hem de Kureyş kabilesinden ittifak kurma ricasında bulundular. O ise; “Sizin yurdunuz bizden uzaktır. Bizden yardım çağrısında bulunanlarımızın imdadına sizinkiler nasıl gelecek ve sizden yardım çağrısında bulunanlarınızın imdadına bizimkiler nasıl gelecek?” dedi. Resulallah bunların bu girişimini duyarak yanlarına gelip onlarla oturarak sohbet ettikten sonra onlara; “Size, geliş amacınızdan daha hayırlı bir şey söyleyeyim mi?” deyince onlar, “O, nedir?” dediler. Resulallah, “Ben Allahın elçisiyim. Allah beni kullarına göndererek, kendisinden başka, hiç bir şeye ibadet etmemelerini emretti. Aynı zamanda bana Kitap da indirilmiştir.” deyince, henüz daha çok genç olan İyas b. Muaz, “Ey kavmim! Vallahi bu, kendisi için geldiğiniz şeyden (amaçtan) daha hayırlıdır.” dedi. Bu sırada Ebül-Hayser, el-Bathadan bir avuç toprak alarak onun [İyasın] yüzüne serperek; “Bundan bizi vazgeçiren şey nedir? O zaman, kendi kavmimize bu şekilde geldiğimiz gibi, başka hiçbir heyet, bir kavme böyle bir kötülükle gelmiş olamaz. Biz, düşmanlarımıza karşı Kureyşten bir müttefik aramak üzere çıkmışken, şimdi Hazrec ile beraber, Kureyş düşmanlığıyla çıkmış olacağız” dedi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize İbrahim b. el-Husayn anlattı. O Abdullah b. Ebu Süfyandan, o da babasından şöyle dediğini rivayet etti: Ben Muhammed b. Mesleme, Seleme b. Selame b. Vakş ve Ebül-Heysem b. et-Teyyihandan şöyle söylediklerini duydum: “İyas döndükten sonra fazla kalmadan vefat etti. Biz onun vefat edinceye kadar tehlil getirdiğini (La ilahe illallah dediğini) duyduk. Onlar, İyasın Resulallahtan duyduğu sözler üzerine, Müslüman olarak vefat ettiğini anlatıyorlardı. Muhammed b. Ömer dedi ki: “Ebül-Hayser ve arkadaşları, Resulallahın , Ensardan kendileriyle karşılaşıp da kendilerini İslama davet ettiği ilk kimseler idi. Onlarla olan bu karşılaşması ise, “Zülmecaz” denilen yerde gerçekleşmişti.”