"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Resulallahın Vefatından Şüpheye Düştüklerinde İnsanların Söyledikleri Sözler

Bize Yakup b. İbrahim b. Sad ez-Zühri haber verdi. O babasından, o Salih b. Keysandan, o da İbn Şihabdan rivayet etti; dedi ki: Bana Enes b. Malik şöyle haber verdi; dedi ki: Resulallah vefat ettiğinde insanlar ağlaşmaya başladılar. Bunun üzerine Ömer mescitte bir konuşma yaparak şöyle dedi: “Hiç kimseden Muhammedin öldüğünü duymak istemiyorum. O, Musa b. İmran çağrıldığı gibi çağrıldı. Kavminden kırk gün ayrı kalmıştı. Onun öldüğünü iddia eden bazılarının el ve ayaklarını keseceğini ümit ediyorum.” Bize arim b. el-Fadl haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Zeyd haber verdi; dedi ki: Bize Eyyub haber verdi. O da İkrimeden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah vefat etti. “Musa ruhuyla göğe yükseldiği gibi, o da ruhuyla göğe yükseldi.” dediler. Ömer, münafıkları tehdit etmek için konuşmacı olarak ayağa kalkarak şöyle dedi: “Resulallah ölmemiştir. O Musa gibi ruhuyla göğe yükseldiği gibi, ruhuyla göğe yükseldi. Resulallah bazılarının ellerini ve dillerini kesmeden ölmeyecektir.” Ömer ağzı köpürene dek konuşmasına devam etti. Abbas, “İnsanlar yaşlandığı gibi Resulallah da yaşlanır. Resulallah vefat etmiştir. Arkadaşınızı gömün. Sizden biriniz bir kez ölür de Allah onu iki kez mi öldürür? O bu konuda Allahın yanında daha azizdir. Sizin dediğiniz gibiyse, Allahın onu toprağın altından çıkarıp tekrar diriltmesi zor mudur? O, tutulacak yolu apaçık göstermeden ölmedi. Helali helal, haramı haram göstermiş. Evlenmiş, boşamış, savaşmış ve barış yapmıştır. Vallahi, koyunları olan bir çobanın kendi koyunlarını dağ başlarında otlatması, otlaklarda dolaştırması, meralarda gezdirmesi ve su havuzlarını eliyle temizlemesi, Resulallahın sizin aranızda olmasından daha çok eğitici değildir.” Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Seleme haber verdi. O Ebu İmran el-Cevniden, o Yezid b. Babenustan, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah vefat ettiğinde Ömer ve el-Muğire b. Şube izin isteyip içeri girdiler. Yüzündeki örtüyü açtılar. Ömer, “Vah baygınlık! Resulallahın baygınlığı ne kadar da şiddetlidir!” dedi. Sonra gitmek üzere kalktılar. Kapıya gelince el-Muğire, “Ey Ömer! Allah Resulü öldü vallahi!” dedi. Ömer, “Yalan söylüyorsun! Resulallah ölmedi. Sen fitneye düşmüş bir adamsın. Resulallah münafıkları yok etmedikçe vefat etmeyecektir.” dedi. Sonra Ömer insanlara konuşma yaparken Ebu Bekir geldi. Ona, “Sus!” dedi; Ömer sustu. Ebu Bekir minbere çıktı Allaha hamd ve senalar ettikten sonra, “(Ey Muhammed!) Şüphesiz sen öleceksin ve şüphesiz onlar da öleceklerdir.” dedi; sonra “Muhammed ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi, o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz?” ayetini okudu. Ardından, “Ey insanlar! Kim Muhammede tapıyor idiyse bilmiş olsun ki, Muhammed ölmüştür. Kim de Allaha tapıyor idiyse bilmiş olsun ki, Allah hayydır; O, ölmez!” dedi. Bunun üzerine Ömer, “Bu Allahın kitabında mı?” diye sordu. Ebu Bekir “Evet!” dedi. Bunun üzerine Ömer, “Ey insanlar! İşte bu, Müslümanların en olgunu olan Ebu Bekirdir. Ona biat edin.” dedi. Bunun üzerine insanlar ona biat ettiler. Bize Ebu Bekir b. Abdullah b. Ebu Üveys haber verdi; dedi ki: Bana Süleyman b. Bilal anlattı. O Muhammed b. Abdullah b. Ebu Atik et- Teymiden, o İbn Şihab ez-Zühriden rivayet etti; dedi ki: Said b. el- Müseyyeb bana, Ebu Hüreyrenin şöyle dediğini işittiğini anlattı: Ebu Bekir mescide girdi. O sırada Ömer insanlarla konuşuyordu. Ebu Bekir Resulallahın vefat ettiği Ayşenin evine geldi. Onun yüzünü açtı. Yemen işi çizgili bir aba ile örtülüydü. Yüzüne baktı; sonra eğilip onu öptü ve “Anam babam sana feda olsun! Allah sana iki ölüm vermeyecektir. Bir daha ölmeyeceğin ölümü tattın.” dedi. Sonra Ebu Bekir insanların yanına mescide gitti. Ömer insanlarla konuşuyordu. Ebu Bekir, “Otur ey Ömer!” dedi. Ömer oturmayı reddetti. Ebu Bekir iki veya üç kez oturmasını söyledi. Ömer oturmayı reddedince Ebu Bekir ayağa kalktı. Teşehhüd getirdikten sonra insanlar ona yönelerek Ömeri terk ettiler. Ebu Bekir teşehhüdünü bitirince şöyle dedi: “Ey insanlar! Kim Muhammede tapıyor idiyse bilmiş olsun ki Muhammed ölmüştür. Kim de Allaha tapıyor idiyse bilmiş olsun ki, Allah hayydır, ölmez. Allah Teala şöyle buyurdu: “Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi, o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allaha hiçbir zarar veremez. Allah şükredenleri mükafatlandıracaktır.” Ebu Bekir bu ayeti okur okumaz insanlar Resulallahın vefat ettiğine inandı. İnsanların çoğu bunu Ebu Bekirden bu ayeti duyunca ayıldı. Hatta insanlar veya insanların çoğu bu ayeti Ebu Bekirden aldılar. Öyle ki, insanlardan biri şöyle dedi: “Vallahi, sanki insanlar Ebu Bekir bu ayeti okuyana dek ayetin indiğini bilmiyorlardı.” Said b. el-Müseyyeb Ömer b. el-Hattabın şöyle dediğini iddia etti: “Vallahi, Ebu Bekir bu ayeti okur okumaz ayaktaydım; hemen yere çöktüm. O zaman Resulallahın vefat ettiğine inandım.” Bize Ebu Bekir b. Abdullah b. Ebu Üveys haber verdi; dedi ki: Bana Süleyman b. Bilal anlattı. O Hişam b. Urveden, o babasından, o da Ayşeden şöyle rivayet etti: Resulallah vefat etti. Ebu Bekir es-Sunhtaydı. Ömer ayağa kalkıp, “Resulallah ölmedi.” dedi. Ayşe dedi ki: Ömer, “Gönlüme bundan başka bir şey gelmiyordu. Allah onu tekrar gönderecek ve o, bazı insanların el ve ayaklarını kesecektir.” dedi. Bu arada Ebu Bekir geldi. Resulallahın yüzünü açıp öptü ve “Anam babam sana feda olsun! Hayattayken de ölü iken de güzelsin! Nefsimi yed-i kudretinde tutan Allaha and olsun ki, Allah kesinlikle sana iki ölümü tattırmayacaktır.” dedi. Sonra çıktı ve “Ey yemin eden! Sakin ol!” dedi. Ömer, Ebu Bekir ile konuşmadı ve oturdu. Ebu Bekir Allaha hamd ve senalar ettikten sonra şöyle dedi: “Bilmiş olun ki, kim Muhammede tapıyor idiyse Muhammed ölmüştür. Kim de Allaha tapıyor idiyse bilmiş olsun ki, Allah hayydır, ölmez.” “Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi, o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allaha hiçbir zarar veremez. Allah şükredenleri mükafatlandıracaktır.” dedi. İnsanlar hıçkırarak ağlamaya başladılar. Bu arada Ensar Beni Saidenin gölgeliğinde Sad b. Ubadenin yanında toplanmaya başladılar. “Bizden bir emir sizden bir emir!” dediler. Bunun üzerine Ebu Bekir, Ömer ve Ebu Ubeyde b. el-Cerrah onların yanına gittiler. Ömer konuşmaya başladı. Ebu Bekir onu susturdu. Ömer, “Ebu Bekirin söylemeyeceğinden korktuğum birkaç söz hazırlamıştım.” diyordu. Sonra insanların en belagatli konuşanı Ebu Bekir konuştu. Ebu Bekir konuşmasında, “Bizler emirler, sizler ise vezirlersiniz.” Bunun üzerine el-Hubab b. el- Münzir es-Sülemi, “Hayır, vallahi bunu kabul etmeyeceğiz. Bizden bir emir, sizden de bir emir.” dedi. Ebu Bekir, “Hayır, biz emirler siz de vezirlersiniz. (Kureyşi kastederek) Onlar Arapların özü ve en şereflileridirler. Ömere ve Ebu Ubeydeye biat edin.” dedi. Bunun üzerine Ömer, “Bilakis sana biat edeceğiz. Sen bizim efendimiz, en hayırlımız ve Resulallahın en çok sevdiği insansın.” dedi ve hemen Ebu Bekirin elini alarak ona biat etti. İnsanlar da ona biat ettiler. Biri, “Sad b. Ubadeyi öldürdünüz.” dedi. Bunun üzerine Ömer, “Allah onu öldürsün!” dedi Bize Ahmed b. el-Haccac haber verdi; dedi ki: Bize Abdullah b. el- Mübarek haber verdi; dedi ki: Bana Mamer ve Yunus haber verdiler. Onlar ez-Zühriden rivayet ettiler; dedi ki: Bana Enes b. Malik şöyle haber verdi: Resulallah vefat edince Ömer insanlar arasından kalkıp şöyle dedi: “Sakın ha! Hiç kimseden Muhammedin öldüğünü duymak istemiyorum. O Musa b. İmranın çağrıldığı gibi çağrıldı. O kavminden kırk gece ayrı kalmıştı. Muhammed öldü diyen bazılarının el ve ayaklarını keseceğini ümit ediyorum.” dedi. ez-Zühri dedi ki: Said b. el-Müseyyeb, bana Ömer b. el- Hattabın bu konuşmasında şöyle dediğini haber verdi: “Resulallahın , onun öldüğünü iddia eden bazılarının ellerini ve ayaklarını keseceğini umuyorum.” dedi. ez-Zühri dedi ki: Bana Ebu Seleme b. Abdurrahman b. Avf, Resulallahın eşi Ayşein kendisine şöyle anlattığını haber verdi: Ebu Bekir es-Sunhtaki evinden atıyla geldi. Atından inerek mescide girdi. İnsanlarla konuşmadan Ayşenin evine geldi. Resulallahın yanına girdi. Yüzünü açtı ve onu öpüp ağladı. “Anam babam sana feda olsun! Sağken de ölüyken de güzelsin! Vallahi, Allah sana iki ölümü kesinlikle tattırmayacaktır. Sana yazılan birinci ölümü tattın.” dedi ve sonra çıktı. Ebu Seleme dedi ki: Bana İbn Abbas haber verdiğine göre Ebu Bekir Resulallahın yanından çıktığında Ömer insanlarla konuşuyordu. Ebu Bekir ona, “Otur!” dedi. Ömer oturmayı reddetti. Tekrar “Otur!” dedi. Ömer yine oturmayınca Ebu Bekir ayağa kalkıp teşehhüd getirdi. Bunun üzerine insanlar Ömeri terkedip ona yöneldiler. Ebu Bekir teşehhüdünü bitirince “Ey insanlar! Sizden kim Muhammede tapıyor idiyse bilmiş olsun ki, Muhammed ölmüştür. Kim de Allaha tapıyor idiyse bilmiş olsun ki, Allah hayydır, ölmez. Allah Teala, “Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi, ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allaha hiçbir zarar veremez. Allah şükredenleri mükafatlandıracaktır.” Sanki insanların, Ebu Bekir bu ayeti okuyuncaya kadar Allahın bunu indirdiğinden haberleri yoktu. Ebu Bekir ayeti onlara hatırlatınca herkes bu ayeti okumaya başladı. ez-Zühri dedi ki: Bana Said b. el-Müseyyebin haber verdiğine göre Ömer şöyle dedi: “Ben ayaktaydım Ebu Bekir bu ayeti okur okumaz ayaklarımın bağı çözüldü ve yere çöktüm. Bu ayeti ondan duyduğumda anladım ki, artık Resulallah vefat etmiştir.” ez-Zühri dedi ki: Bana, Enes b. Malikin haber verdiğine göre ertesi gün Resulallahın mescidinde Ebu Bekire biat edilip Resulallahın minberine çıkarken Ömerin Ebu Bekirden önce teşehhüd ettikten şöyle dediğini duydu: “Dün sizlere bir söz söylemiştim. O söz söylediğim gibi değildir. Vallahi, o sözü ne Allahın kitabında, ne de Resulallahın sünnetinde görmüş değilim. Ancak Resulallahın yaşamasını istiyordum. Onun sonuncumuz olmasını istediği bir söz söyledi. Ama Allah, Resulü için yanında bulunanları sizin yanınızda bulunanlara tercih etti. İşte bu Allahın Resulünü onunla hidayet ettiği Allahın kitabıdır. Onu alın ki, Resulallahın onunla hidayete erdiği gibi siz de hidayete erersiniz.” Bize Abdülvehhab b. Ata haber verdi; dedi ki: Bana Avf haber verdi. O da el-Hasandan şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah vefat ettiğinde ashabı birbirlerine “Peygamberinizin dönüşünü bekleyin. Umulur ki göğe yükseltildi.” diyorlardı. Bunun üzerine Ebu Bekir, “Kim Muhammede tapıyor idiyse bilsin ki, Muhammed artık öldü. Kim de Allaha tapıyor idiyse bilsin ki, Allah haydır, ölmez.” dedi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Mesleme b. Abdullah b. Urve anlattı: O Zeyd b. Ebu Attabdan, o da Seleme b. Abdurrahmandan şöyle dediğini rivayet etti: İnsanlar Ayşenin evinde Resulallahın yanında toplanıp ona bakmaya başladılar ve “Biz insanlara şahit, o bize şahit olduğu halde nasıl olur da ölür? İnsanlara görünmeden nasıl ölür? Hayır, vallahi ölmedi. Fakat İsa b. Meryemin göğe yükseltildiği gibi göğe yükseltildi; geri dönecek.” dediler. “O öldü.” diyenleri tehdit ettiler. Ayşenin odasında ve kapının önünde, “Onu defnetmeyin! Resulallah ölmedi!” diye bağırdılar. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Hişam b. Sad anlattı. O da Yezid b. Eslemden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah vefat ettiğinde Abbas b. Abdülmuttalib çıkıp, “Resulallahın vefatı ile ilgili herhangi birinizde Peygamberden bir ahit varsa bize, onu söylesin.” dedi. “Hayır!” dediler. “Ey Ömer! Bu hususta sende bir şey var mı?” diye sordu. Ömer, “Hayır!” dedi. Abbas şöyle dedi: “Öyle ise şahit olun. Resulallahın vefatından sonra yalancıdan başka hiçbir kimse kalkıp Allahın peygamberine bir ahit iddia edemez. Ondan başka İlah olmayana and olsun ki, Resulallah ölümü tatmıştır.” dedi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana el-Kasım b. İshak anlattı. O annesinden, o da kendi babası el-Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekirden veya Ümmü Muaviyeden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallahın ölümü hakkında şüpheye düşülünce bazıları, “Öldü!” dediler. Bazıları da “Ölmedi!” dediler. Esma bt. Umeys, Resulallahın omuzları arasına elini koyarak şöyle dedi: “Resulallah vefat etmiştir. Omuzları arasından peygamberlik mührü kalkmıştır.” dedi.