"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Resulallahın Yatağı ve Sergisi

Bize Veki b. el-Cerrah ve Abdullah b. Nümeyr haber verdiler. Onlar Hişam b. Urveden, o babasından, o da Ayşeden (r) rivayet etti; dedi ki: Resulallahın yatağı, içi lif (hurma yaprağı) ile dolu tabaklanmış deridendi. Bize Haşim b. el-Kasım haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Maşer haber verdi; dedi ki: Bize Harise b. Muhammed b. Abdurrahman b. Ebür- Rical haber verdi; dedi ki: el-Kasım b. Muhammed ile birlikte ninem Amre bt. Abdurrahmanın yanına girdik; dedi ki: Bana Ayşe haber verdi; dedi ki: Ömer b. el-Hattabın Resulallahın yanına girmesine izin verildi. Resulallah ile yer arasında sadece bir hasır vardı. Hasır Resulallahın yanlarında iz bırakmıştı. Başının altında, hurma lifiyle dolu tabaklanmış deriden bir yastık vardı. Başının üstünde de tabaklanmamış ve kötü kokan bir tulum (heban) vardı. Bize Said b. Süleyman haber verdi; dedi ki: Bana Abbad b. Abbad el- Mühellebi haber verdi. O Mücalidten, o eş-Şabiden, o Mesruktan, o da Ayşeden (r) rivayet etti; dedi ki: Ensar kadınlarından biri yanıma geldi; ikiye katlanmış bir aba olan Resulallahın yatağını gördü. Hemen çıktı ve içi yün ile doldurulmuş bir yatak gönderdi. Resulallah yanıma girdi ve “Bu nedir?” dedi. “Ya Resulallah! Ensardan falanca kadın buraya geldi, senin yatağını gördü ve bunu gönderdi.” dedim. Resulallah bana, “Bunu geri gönder.” dedi. Ben geri göndermedim ve evimde olmasından hoşlanmaya başladım. Hatta Resulallah bu emri üç defa tekrarladı; sonra da “Vallahi ya Ayşe, eğer isteseydim Allah benim için dağları altın ve gümüş olarak akıtırdı” dedi. Bize Amr b. Hafs haber verdi. O Ümmü Şebibden, o da Ayşeden rivayet etti: Kendisi Resulallah için bir abayı ikiye katlayarak yatak olarak sererdi. Bir gece geldi, onu dörde katladım; Resulallah üzerinde yattı. Sonra, “Ya Ayşe! Yatağıma ne olmuştu, her zamanki gibi değildi.” dedi. “Ya Resulallah! Onu sizin için dörde katladım.” dedim. Resulallah , “Onu eskisi gibi yap.” dedi. Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Eban b. Yezid el-Attar haber verdi; dedi ki: Bize Yahya b. Ebu Kesir haber verdi; dedi ki: Bana İmran b. Hıttan anlattı; dedi ki: Bana Ayşe (r) anlattı. Dedi ki: “Resulallah evinde, üzerinde haç bulunan bir şey (elbise) bulsaydı onu bozardı.” Bize Veki b. el-Cerrah haber verdi. O İsrailden, o Simaktan, o da Cabir b. Semüreden rivayet etti; dedi ki: Resulallahı evinde ziyaret ettim; onu bir yastığa yaslanmış olarak gördüm. Bize Malik b. İsmail Ebu Gassan en-Nehdi haber verdi; dedi ki: Bize Ömer b. Ziyad el-Hilali haber verdi. O el-Esved b. Kaystan, o Cündeb b. Süfyandan rivayet etti; dedi ki: Bir hurma dikeni Resulallahın parmağına isabet etmiş; parmağı kanamıştı. Bunun üzerine Resulallah , “Bu ancak kanayan bir parmaktır ve Allah yolunda isabet almıştır.” dedi. Resulallah kaldırıldı ve şeritlerle bezenmiş bir sedirin üzerine yatırıldı. Başının altına da hurma lifiyle doldurulmuş deriden bir yastık konuldu. Ömer onun yanına girdi; şerit Resulallahın yanlarında iz bırakmıştı. Ömer ağladı. Resulallah , “Neden ağlıyorsun ya Ömer?” dedi. Ömer, “Ya Resulallah! Kisra ve Kayserleri hatırladım; onlar altından sedirler üzerinde oturuyorlar, atlas ve sündüsten elbiseler giyiyorlar. [ya da “atlas ve ipekten” dedi.])” Resulallah , “İstemez misiniz ki, Ahiret size, Dünya da onlara olsun ya Ömer?” dedi. [Dedi ki:] Evde tabaklanmamış deriden yapılmış ve kokan bir tulum da vardı. Ömer, “Ya Resulallah! Emretseniz de bu dışarı çıkarılsa…” dedi. Resulallah , “Hayır, o mahallenindir.” dedi. Yani “ailendendir.” Bize Amr b. asım el-Kilabi haber verdi; dedi ki: Bize Ebül-Eşheb haber verdi; dedi ki: el-Hasandan işittim; dedi ki: Ömer b. el-Hattab Resulallahın yanına girdi; Onu bir hasır ya da bir sedir üzerinde gördü. (Ebül-Eşheb burada şüpheye düştü.) Ömer, “Hasırın, Resulallahın yanlarında iz bıraktığını görüyorum.” dedi. Evde tuzlanmış bir deri vardı. Ömer ağladı. Resulallah , “Neden ağladın ya Ömer?” dedi. Ömer, “Sen Allahın peygamberisin. Kisra ve Kayserler altından tahtlar üzerinde yaşıyorlar.” dedi. Resulallah , “Dünya onların, Ahiret ise bizim olsun istemez misin ya Ömer!” dedi. Bize Abdülvehhab b. Ata ve el-Fadl b. Dükeyn haber verdiler; dediler ki: Bize Talha b. Amr haber verdi. O Atadan rivayet etti; dedi ki: Bir gün Ömer b. el-Hattab Resulallahı ziyaret etti. Allahın Elçisi deriden bir yatağın üzerinde uzanıyordu. el-Fadl hadisinde dedi ki: “Yatak, lifle doldurulmuştu.” Bundan fazla bir şey söylemedi. Abdülvehhab hadisinde, “Evde asılmış bir tulum vardı.” kısmını ilave etti. Ömer ağladı; Resulallah , “Neden ağlıyorsun ya Ömer?” dedi. Ömer, “Ey Allahın Resulü! Ağlıyorum, çünkü Kisra ipek ve atlaslar içinde yaşıyor, Kayser de aynı şekilde; ama seni görüyorum ki, Allahın rahmetini bekliyorsun.” dedi. Resulallah , “Ağlama, ya Ömer! Eğer ben dağların altın olmasını isteseydim, olurdu. Eğer dünya Allah katında bir sineğin kanadı kadar ehemmiyetli olsaydı, ondan kafire hiçbir şey vermezdi.” Bize Yahya b. Abbad ve Haşim b. el-Kasım haber verdiler; dediler ki: Bize el-Mesudi haber verdi. O Amr b. Mürreden, o İbrahimden, o Alkameden, o da Abdullah b. Mesudtan rivayet etti; dedi ki: Resulallah bir hasırın üzerinde uzanmıştı; hasır derisinde iz bırakmıştı. Uyandığında, ona masaj yapmaya başladım ve “Ya Resulallah! İzin vermez misin, sana bu hasır üzerine bir şey sererdik; seni korurdu.” diyordum. Resulallah , “Ben kim, dünya kim? Benim ve dünyanın durumu şöyle bir yolcuya benzer. Bir ağacın altında gölgelenir, sonra yoluna devam edip orayı terk eder.” dedi. Bize Man b. İsa haber verdi; dedi ki: Bize Malik haber verdi. O Ömer b. Ubeydullahın mevlası Ebün-Nadrdan rivayet etti; dedi ki: Ömer b. el-Hattab, Resulallahın yanına girdi. Resulallah bir hurma sepetinin ya da bir hasırın üzerinde uzanmıştı. Bize Musa b. Davud haber verdi; dedi ki: Bize İbn Lehia haber verdi. O Yezid b. Ebu Habibden, o Sinan b. Saddan, o da Enes b. Malikten rivayet etti; dedi ki: “Resulallahın , Ebu Talhanın evinde, bir sergi üzerinde namaz kıldığını gördüm.” Bize Haşim b. el-Kasım haber verdi; dedi ki: Bize Abdülaziz b. Ebu Seleme haber verdi. O İshak b. Abd b. Ebu Talhadan, o da Enes b. Malikten rivayet etti; dedi ki: Resulallah , Ümmü Süleymin evinde, ayak izlerinden rengi değişmiş bir hasır üzerinde bize namaz kıldırdı. Üzerine biraz su serpti ve sonra üzerine secde etti. Bize Muhammed b. Rebia el-Kilabi haber verdi. O Yunus b. el-Haris es-Sekafiden, o Ebu Avndan, o babasından, o da el-Muğire b. Şubeden rivayet etti; dedi ki: Resulallahın (tabaklanmamış) deriden bir postu vardı. Kendisi, üzerinde namaz kılmak için tabaklanmış bir postunun olmasını arzu ederdi. Bize Muhammed b. Mukatil haber verdi; dedi ki: Bize Abdullah b. el- Mübarek haber verdi; dedi ki: Bize Kays b. er-Rebi haber verdi. O Osman es-Sekafiden, o Ebu Leyla el-Kindiden, o da bu evin sahibi Cüreyr veya Ebu Cüreyrden rivayet etti; dedi ki: Resulallahın yanına gittik; bize hitap ediyordu. Altındaki serginin (palanın) üzerine elimi koydum; baktım ki, koyun derisidir. Bize Haşim b. el-Kasım haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Maşer haber verdi. O da Said, yani el-Makburiden rivayet etti; dedi ki: Resulallahın gündüz serdiği bir hasırı vardı. Gece olunca mescitte bir hücre yapar, orada namaz kılardı. Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Vüheyb haber verdi. O Musa b. Ukbeden rivayet etti; dedi ki: Ebün-Nadrdan işittim; Büsr b. Saidden anlatıyordu. O da Zeyd b. Sabitten rivayet etti; dedi ki: Resulallah mescitte hasırdan bir hücre yapar ve orada birçok gece namaz kılardı. Bazı insanlar onunla birlikte namaz kılmak için toplanırlardı. Sonra bir gece sesini işitmemeye başladılar ve onun uyuduğunu zannettiler. Bazıları öksürerek Resulallahın yanlarına çıkmasını istediler. Bunun üzerine Resulallah onların yanına çıktı ve “Bütün bu yaptıklarınızdan haberdarım. Hatta bunun size farz kılınmasından korktum. Eğer farz kılınsaydı yerine getiremezdiniz. O halde ey Müslümanlar! Evlerinizde namaz (gece namazını) kılınız. Çünkü farz namaz dışında insanın en hayırlı namazı, evinde kıldığı namazdır.”