Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan haber verdi. O Humeydten, o da Enesten rivayet etti; dedi ki: Resulallah kan aldırmıştır. Ondan kan alan da Ebu Taybedir. Resulallah ücret olarak kendisine iki sa verilmesini emretmiş, ayrıca (sahibine) vergisini de hafifletmelerini emretmişti. Bize Halid b. Hıdaş haber verdi; dedi ki: Bize Ali b. Sabit haber verdi. O el-Vaziden, o Ebu Selemeden, o da Cabirden rivayet etti; dedi ki: Hacamatçı Ebu Taybe, Ramazanın onsekizinde gündüz yanımıza geldi. Ona, “Neredeydin sen?” diye sordum. Ebu Taybe, “Resulallahın yanındaydım; ondan kan alıyordum.” dedi. Bize Malik b. İsmail, Süreyc b. en-Numan ve Halid b. Hıdaş haber verdiler. Onlar Ebu Avaneden, o Ebu Bişr Cafer b. İyastan, o Süleyman b. Kaystan, o da Cabirden rivayet etti; dedi ki: Resulallah , Ebu Taybeyi çağırdı; Ebu Taybe ondan kan aldı. Sonra Resulallah , “Senin vergin ne kadardır?” diye sordu. Ebu Taybe: “Üç sadır” dedi. Bunun üzerine Resulallah ondan bir sa düşürdü. Bize Ebül-Cevvab b. el-Ahvas b. Cevvab ed-Dabbi haber verdi; dedi ki: Bize Ammar b. Zürayk haber verdi. O Muhammed b. Abdurrahmandan, o Ebüz-Zübeyrden, o da Cabirden rivayet etti; dedi ki: Ebu Taybe Resulallahtan kan aldı. Resulallah , “Senin vergin ne kadardır?” dedi. Ebu Taybe, “Şu kadardır.” dedi. Bunun üzerine Resulallah onun vergisini biraz indirdi ve onu hacamat işinden men etmedi. Bize Huceyn b. el-Müsenna haber verdi; dedi ki: Bize Abdülaziz b. Ebu Seleme haber verdi. O Humeyd et-Tavilden, o da Enes b. Malikten rivayet etti; dedi ki: Resulallah kan aldırdı. Ondan kan alan, Ensardan bazılarının mevlası olan Ebu Taybe idi. Resulallah (ücret olarak) ona iki sa yemek verdi ve sahibine, vergisini düşürmelerini söyledi. [Dedi ki:] Resulallah , “Kan aldırmak tedavilerinizin en efdalidir.” dedi. Bize Huceyn b. el-Müsenna haber verdi; dedi ki: Bize Abdülaziz b. Ebu Seleme haber verdi. O Humeyd et-Tavilden rivayet etti; dedi ki: İbn Abbas şöyle diyordu: “Resulallah kan aldırmış ve ücretini vermiştir. Eğer pis olsaydı ücretini vermezdi.” Bize Haşim b. el-Kasım haber verdi; dedi ki: Bize Şube haber verdi. O el-Hakemden, o Miksemden, o da İbn Abbastan rivayet etti; dedi ki: Resulallah oruçlu iken el-Kaha denilen yerde kan aldırdı. Bize Nasr b. Bab haber verdi. O el-Haccac b. el-Hakemden, o Miksemden, o da İbn Abbastan rivayet etti; dedi ki: Resulallah oruçlu iken kan aldırdı ve o gün bayıldı. Bu yüzden oruçlu kimseler için kan aldırmak mekruh sayıldı. Bize Nasr b. Bab haber verdi. O Davudtan, o da amirden rivayet etti; dedi ki: Resulallah , Beni Beyada kabilesine ait bir köle Resulallahtan kan aldı. Resulallah , “Senin vergin ne kadardır?” dedi. Adam: “Şu kadardır.” dedi. Resulallah onun vergisini indirtmiş, fakat Resulallah ona ücretini vermemişti. Bize Ubeyde b. Humeyd et-Teymi haber verdi; dedi ki: Bana Abdülmelik b. Umeyr anlattı. O Husayn b. Ukbeden, o da Semüre b. Cündebden rivayet etti; dedi ki: Resulallahın yanındaydım. Resulallah bir hacamatçı çağırdı. Adam Resulallahtan boynuz ile kan aldı. Resulallahın [cildini] bıçağın ucuyla kesmeye başladı. [Dedi ki:] Bedevi bir adam içeri girdi. Hacamatın ne olduğunu bilmiyordu; korktu ve “Ya Resulallah! Bu adamın senin cildini kesmesine neden izin veriyorsun?” dedi. Resulallah , “Bu kan aldırmadır.” dedi. Bedevi, “Kan aldırma nedir ya Resulallah?” dedi. Resulallah , “İnsanların yaptığı tedavinin en hayırlısıdır.” dedi. Bize Musa b. Davud haber verdi; dedi ki: Bize İbn Lehia haber verdi. O Amr b. Şuaybdan, o babasından, o da dedesinden rivayet etti; dedi ki: Resulallah kan aldırdı ve hacamatçıya ücretini verdi. Bize Yahya b. İshak el-Beceli haber verdi; dedi ki: Bize Vehb haber verdi. O Ebu Tavustan, o babasından, o da İbn Abbastan rivayet etti; dedi ki: Resulallah kan aldırdı, hacamatçıya ücretini verdi, üstelik fazla da verdi. Bize Haşim b. Said el-Bezzaz haber verdi; dedi ki: Bize İbn Lehia haber verdi. O Musa b. Ukbeden rivayet etti; dedi ki: Bize Bişr b. Said haber verdi, bana ayrıca Zeyd b. Sabit haber verdi; dedi ki: Resulallah mescitte kan aldırdı. Bize Muhammed b. Muaviye en-Nisaburi haber verdi; dedi ki: Bize İbn Lehia haber verdi. O Musa b. Ukbeden, o da Said b. el- Müseyyebden rivayet etti; dedi ki: Resulallah mescitte kan aldırdı. Bize el-Hasan b. Musa el-Eşyeb haber verdi; dedi ki: Bize Sabit b. Zeyd haber verdi. O Hilal b. Habbabdan, o İkrimeden, o da İbn Abbastan rivayet etti; dedi ki: Resulallah ihramlı olduğu halde, yediği bir yemekten, Hayberli bir kadının zehirlediği bir koyundan aldığı bir lokmadan dolayı kan aldırdı. Resulallah o zehirden ömrü boyunca şikayet ederdi. Bize Nasr b. Bab haber verdi. O el-Haccactan, o da Atadan rivayet etti; dedi ki: Resulallah ihramlı iken kan aldırdı. Bize Haşim b. el-Kasım haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Cafer er-Razi haber verdi, bana ayrıca Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi. O Mendelden, onlar da Yezid b. Ebu Ziyaddan, o Miksemden, o da İbn Abbastan rivayet etti; dedi ki: Resulallah oruçlu ve ihramlı olduğu halde kan aldırdı. Bize Yahya b. İshak el-Beceli haber verdi; dedi ki: Bana Abdülaziz b. Müslim haber verdi. O Yezid b. Ebu Ziyaddan, o Miksemden, o da İbn Abbastan rivayet etti; dedi ki: Resulallah oruçlu iken kan aldırdı. Bize Said b. Süleyman haber verdi; dedi ki: Bize Abbad b. el-Avvam haber verdi. O da Ebüs-Sevvar es-Sülemiden rivayet etti; dedi ki: Bize Ebu Hadır haber verdi. O da İbn Abbastan rivayet etti; dedi ki: Resulallah ihramlı iken el-Kaha denilen yerde kan aldırdı. Bize Said b. Süleyman haber verdi; dedi ki: Bize Abbad haber verdi. O Hilal b. Habbabdan, o İkrimeden, o da İbn Abbastan rivayet etti; dedi ki: Resulallah ihramlı iken kan aldırdı. Bize el-Hakem b. Musa ve el-Kasım b. Harice haber verdiler; dediler ki: Bize Yahya b. Hamza haber verdi. O en-Numan b. el-Münzirden, o Ata, Mücahid ve Tavustan, onlar da İbn Abbastan rivayet ettiler; dedi ki: “Allahın Elçisi hissettiği bir ağrıdan dolayı ihramlı iken kan aldırdı.” İbn Abbasa, “Resulallah ihramlı iken misvak kullanıyor muydu?” diye soruldu. İbn Abbas, “Evet.” dedi. Bize el-Esved b. amir ve İshak b. İsa haber verdiler; dediler ki: Bize Cerir b. Hazim haber verdi. O Katadeden, o Enes b. Malikten rivayet etti; dedi ki: “Resulallah üç kere kan aldırırdı. Şah damarından ayrılan iki tane boyun damarından iki kere, iki kürek kemiğinin arasından da bir kere aldırdı.” Bize İbnül-Kasım haber verdi; dedi ki: Bize Leys haber verdi. O Ukayldan, o İbn Şihabdan, o da İsmail b. Muhammed b. Sad b. Ebu Vakkastan rivayet etti: İsmail elini başının tümsek kısmına, bıngıldağın üstüne koydu ve “Resulallahın kan aldırdığı yer burasıydı.” dedi. Ukayl dedi ki: Birden fazla insan bana anlattı; dedi ki: “Resulallah başın o kısmını el-Muğise (kurtarıcı) diye adlandırırdı.” Bize Abdullah b. Salih b. Müslim el-İcli haber verdi; dedi ki: Bize Abdurrahman b. Sabit b. Sevban haber verdi. O babasından, o da Ebu Hizzandan, rivayet etti; dedi ki: Abdurrahman b. Halid b. el-Velid başından ve iki omuzu arasından kan aldırdı. Dediler ki: “Ey Emir! Bu hacamat da nedir?” Abdurrahman, “Resulallah oradan kan aldırır ve şöyle derdi: “Kim vücudundan şu (bozuk) kanları akıtıp dökerse, (hastalıklardan) herhangi bir şey için başka bir şeyle tedavi olmaması ona zarar vermez.” Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Abdülvaris b. Said haber verdi; dedi ki: Bize Abdülaziz b. Suheyb haber verdi. O da el- Hasandan rivayet etti; dedi ki: Resulallah şah damarından ayrılan iki boyun damarından iki kere ve iki kürek kemiğinin arasından da bir kere kan aldırırdı. O hep teki emrederdi. Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Hemmam haber verdi; dedi ki: Bize Katade haber verdi; dedi ki: Resulallah şah damarından ayrılan iki boyun damarından iki kere ve iki kürek kemiğinin arasından da bir kere kan aldırdı. Bize Said b. Muhammed es-Sekafi haber verdi. O el-Ahvas b. Hakimden, o Halid b. Madan ve Raşid b. Saddan, bunlar da Cübeyr b. Nüfeyrden rivayet ettiler; dedi ki: Resulallah başının ortasından kan aldırdı. Bize Haşim b. el-Kasım haber verdi; dedi ki: Bize el-Mesudi haber verdi. O Abdullah b. Ömer b. Abdülazizden rivayet etti; dedi ki: Resulallah başının ortasından kan aldırır ve onu Münkiz (kurtarıcı) diye adlandırırdı. Bize Haşim b. el-Kasım haber verdi; dedi ki: Bize Leys, yani İbn Sad haber verdi. O el-Haccac b. Abdullah el-Himyeriden, o Bükeyr b. el- Eşecten rivayet etti; dedi ki: Duyduğuma göre, Resulallah kafasının arkasındaki en tepe kemikten kan aldırdığı sırada el-Akra b. Habis yanına girmiş ve “Ey İbn Ebu Kebşe! Niçin başının ortasından kan aldırıyorsun?” demişti. Bunun üzerine Resulallah , “Ey İbn Habis, baş ağrısı, diş ağrısı, uyuşukluk ve hastalıklar için bunda şifa vardır.” dedi. Ravi diyor ki: Kan aldırmanın “delilik için de şifa olduğunu” söylediğini tahmin ediyorum. Leys bunda şüheye düşmüştür. Bize Ömer b. Hafs, yani Ebu Hafs el-Abdi haber verdi. O Malik b. Dinardan, o da el-Hasandan rivayet etti; dedi ki: Resulallah başından kan aldırdı ve ashabına da, başlarından kan aldırmalarını emretti. Bize Ömer b. Hafs haber verdi. O Ebandan, o da Enesten rivayet etti; dedi ki: Resulallah , “Baştan kan aldırmak Muğisedir (kurtarıcıdır). O Yahudi kadının yemeğinden yediğim zaman, bana Cebrail bunu emretmişti.” Bize Abdülvehhab b. Ata haber verdi; dedi ki: Bize Said haber verdi. O Katadeden, o da Enes b. Malikten rivayet etti; dedi ki: Resulallah , “Tedavi olduğunuz şeylerin en hayırlısı kan aldırmak ve deniz buhurudur (Kust).” dedi. Bize Haşim b. el-Kasım haber verdi; dedi ki: Bize Selam b. Selm et- Tavil haber verdi. O Zeyd el-Ammiden, o Yezid er-Rekaşiden, o da Enes b. Malikten rivayet etti; dedi ki: Resulallah şöyle dedi: “Miraca götürüldüğüm gece, hangi melaike cemaatinin yanından geçtiysem bana, Ya Muhammed, ümmetine kan aldırmayı emret. dediler.” Bize Abdülvehhab b. Ata haber verdi. O er-Rebi b. Subayhtan, o Amr b. Said b. Ebül-Hasandan rivayet etti. O hadisi Resulallaha merfu olarak rivayet etti; dedi ki: “Hiçbir meleğin yanından geçmedim ya da Mele-i Aladan geçmedim (er-Rebi Şüpheye düştü) ki, kan aldırmayı bana emretmemiş olsunlar.” Bize Haşim b. el-Kasım haber verdi; dedi ki: Bize Selam b. Selm haber verdi. O Zeyd el-Ammiden, O Muaviye b. Kurreden, o da Makıl b. Yesardan rivayet etti; dedi ki: Resulallah , “Her ayın 17. gününden sonraki Salı günü yapılan hacamat, bir yılın bütün hastalıklarına şifadır.” dedi. Bize Said b. Süleyman haber verdi; dedi ki: Bize Heyyac b. Bistam haber verdi; dedi ki: Bize Anbese b. Abdurrahman haber verdi. O Muhammed b. Zadandan, o da Ümmü Saddan rivayet etti; dedi ki: Resulallahtan işittim; kan aldırdığı zaman kanın gömülmesini emrederdi. Bize Muhammed b. Mukatil haber verdi; dedi ki: Bize Abdullah b. el- Mübarek haber verdi; dedi ki: Bize el-Evzai haber verdi. O Harun b. Riabdan rivayet etti; dedi ki: Resulallah kan aldırdı, sonra bir adama, “Onu göm, herhangi bir köpek onu arayıp bulmasın.” dedi. Bize Haşim b. el-Kasım haber verdi; dedi ki: Bize İsrail haber verdi. O Cabirden, o da Ebu Caferden rivayet etti; dedi ki: Kan aldırmak ancak oruçlu için mekruhtur. Çünkü Resulallah oruçlu iken kan aldırdı ve baygınlık geçirdi. Ebu Abdullah Muhammed b. Sad dedi ki: el-Leys b. Sadın Cafer b. Rebiadan, onun da İkrimeden rivayet ettiği hadisinde şöyle dedi: Resulallah , baygınlık geçirince bir adam münafıklaştı. Bize Haşim b. el-Kasım haber verdi; dedi ki: Bize İsrail haber verdi. O Cabirden, o da Ebu Caferden rivayet etti; dedi ki: Resulallah burnuna susam yağını damlatır ve Arabistan kirazının (sidr ağacı) suyu ile başını yıkardı.