Bize Yunus b. Muhammed el-Müeddib haber verdi; dedi ki: Bize Leys b. Sad haber verdi. O Yezid b. Ebu Habibden, o Ebül-Hayrdan, o Ebu Rühm es-Semaiden rivayet etti; dedi ki: Bana Ebu Eyyub anlattı; dedi ki: Ben Resulallaha, “Ey Allahın Resulü! Sen bize yemeği (geri) gönderiyorsun. Senin parmak izlerini bulduğumda elimi oraya koyuyorum. Ta ki bu gönderdiğin yemeğe kadar; baktım, senin parmak izlerini göremedim.” dedim. Bunun üzerine Resulallah , “Doğru! O yemekte soğan vardı. Bana gelmekte olan melek yüzünden onu yemek istemedim. Ama siz yeyiniz.” dedi. Bize Ubeydullah b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize İsrail haber verdi. O İbrahim b. Abdülaladan, o da Süveydten rivayet etti; dedi ki: Resulallaha içinde sarımsak bulunan bir tabak (yemek) getirildi. Sarımsağın kokusunu alınca elini çekti. Ardından Muaz elini çekti. Sonra diğer insanlar da ellerini çektiler. Bunun üzerine Resulallah , “Ne oluyor size?” dedi. Onlar, “Sen elini çektin; biz de çektik.” dediler. Resulallah , “Allahın adıyla yemeğe başlayın. Ben sizin görüşmediklerinizle görüşüyorum.” dedi. Bize Halid b. Hıdaş haber verdi; dedi ki: Bize Abdullah b. Vehb haber verdi; dedi ki: Ebu Sahrdan işittim; dedi ki: Resulallaha bademden yapılmış bir içecek getirildi. Resulallah onlara, “Onu benden uzaklaştırın. O lüks ve rahat içinde yaşayanların içeceğidir.” dedi. Bize Attab b. Ziyad haber verdi; dedi ki: Bize İbnül-Mübarek haber verdi; dedi ki: Bize Hayvete b. Şüreyh haber verdi. O Amr b. Malikten, o Humeyd b. Ziyaddan, o da Yezid b. Kusayttan rivayet etti; dedi ki: Resulallaha badem unundan yapılmış bir içecek getirildi. Kendisinden gizlendiğini görünce, “O nedir?” dedi. “Bademden yapılmış içecek.” dediler. Resulallah , “Onu benden uzaklaştırın; o lüks ve rahat içinde yaşayanların içeceğidir.” dedi. Bize Ubeyde b. el-Humeyd haber verdi. O Vakıd Ebu Abdullah el- Hayyattan, o Said b. Cübeyrden, o da İbn Abbastan rivayet etti; dedi ki: Resulallaha yağ, çökelek ve büyük bir keler hediye edildi. Yağ ve peynirden yedi; sonra keler için, “Bu asla yemediğim bir şeydir. Onu kim isterse yesin.” dedi. Dedi ki: “Keler onun sofrasında yenildi.” Bize Haşim b. el-Kasım haber verdi; dedi ki: Bize Şube haber verdi. O el-Hakemden, o Zeyd b. Vehbden, O el-Bera b. azibden, o Sabit b. Vedia el-Ensariden rivayet etti; dedi ki: Resulallaha büyük bir keler getirildi. Bunun üzerine: “Allah daha iyi bilir; bu meshedilmiş (hayvana döndürülmüş) bir ümmettir” dedi. Bize Said b. Süleyman haber verdi; dedi ki: Bize Halid b. Abdullah haber verdi. O Husayndan, o Zeyd b. Vehbden, o da Sabit b. Zeyd b. Vediadan rivayet etti; dedi ki: Biz Resulallah ile birlikte idik. Birkaç keler bulduk ve onları pişirdik. O kelerden bir tanesi Resulallaha götürüldü. Bir çubuk aldı ve parmaklarını saymaya başladı ve “Beni İsrailden bir topluluk hayvana döndürülmüş. Yeryüzünde dolaşan hayvanlardır ama hangi hayvan olduklarını bilmiyorum.” dedi. [Dedi ki:] “Resulallah onu yemedi, ancak yasaklamadı da.” Bize Said b. Süleyman haber verdi; dedi ki: Bize Abbad b. el-Avvam haber verdi. O eş-Şeybaniden, o Yezid b. el-Asamdan, o da İbn Abbastan rivayet etti; dedi ki: Bir ara Resulallah Meymunenin yanında iken, birden üzerinde keler eti bulunan bir siniyi kendisine yaklaştırdığını gördü. Resulallah yemek istediğinde Meymune (r), “Ey Allahın Resulü! Bunun ne olduğunu biliyor musun?” dedi. Resulallah: , “Hayır, bilmiyorum.” dedi. Meymune, “Bu keler etidir.” dedi. Resulallah , “Bu, benim yemeyeceğim bir ettir.” dedi. O sırada yanında el-Fadl b. Abbas, Halid b. el- Velid ve başka bir kadın da vardı. Halid b. Velid Resulallaha , “Ey Allahın Resulü! O haram mıdır?” dedi. Resulallah , “Hayır, haram değildir.” dedi. Sonra “Sizler yeyin.” dedi. Bunun üzerine el-Fadl, Halid ve o kadın yediler. Meymune dedi ki: “Bana gelince, Resulallahın yemediği bir şeyden asla yemem.” Bize İshak b. İsa haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Seleme haber verdi. O Ebül-Mühezzimden, rivayet etti; dedi ki: Ebu Hüreyreden işittim şöyle diyordu: Üzerine yağ dökülmüş yedi keler bir kap içinde Resulallaha getirildi. Resulallah , “Siz yeyin.” dedi ve kendisi yemedi. Oradakiler, “Ey Allahın Resulü! Sen yemiyorsun, biz nasıl yiyebiliriz?” dediler. Resulallah , “Ben ondan hoşlanmıyorum.” dedi. Bize İshak b. İsa haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Seleme haber verdi. O Bişr b. Harbdan, o Said el-Hudriden rivayet etti; dedi ki: Resulallaha bir keler getirildi. Resulallah , “Onu sırt üstü çevirin.” dedi. Onu sırt üstü çevirdiler. Sonra, “Şimdi onu karnı üzerine çevirin.” dedi. Çevirdiler. Bunun üzerine Resulallah , “Allahın gazabına uğramış Beni İsrailden bir zümre azdı ve yoldan çıktı. Muhtemelen onlar bu olmalıdır. Evet, muhtemelen onlar bu olmalıdır.” dedi. Bize İsmail b. İbrahim el-Esedi haber verdi. O Ali b. Zeydten, rivayet etti; dedi ki: Bana İmran b. Ebu Harmele anlattı. O da İbn Abbastan rivayet etti; dedi ki: Ben ve Halid b. el-Velid Resulallah ile birlikte Meymune bt. el- Harisin evine gittik. Meymune, “Ümmü Akikin bize hediye ettiği hediyeden size yedireyim mi?” dedi. Resulallah , “Olur.” dedi. Pişirilmiş iki keler getirildi; Resulallah (önüne) tükürdü. Halid b. el- Velid, “Sanki hoşlanmıyor gibisin ya Resulallah!” dedi. Resulallah , “Doğru.” dedi. Meymune, “Bize hediye edilen bir sütten size içireyim mi?” dedi. Resulallah , “Olur.” dedi. [Dedi ki:] Resulallaha içinde süt bulunan bir kap getirildi; Resulallah içti. Ben onun sağında, Halid onun solundaydı. Bana dönüp, “Bu senindir, iç. Eğer istersen Halide de verebilirsin.” dedi. (İçimden), “Ey Allahı Resulü! Sen biliyorsun ki, senin artığın için kimseyi kendime tercih edecek değilim.” dedim. Resulallah şöyle dedi: “Allah bir kimseye bir yemek yedirdiği zaman o kimse, “Allahım! Bizim için buna bereket koy ve ondan daha hayırlısını bize yedir.” şeklinde dua etsin. Allah bir kimseye süt içirdiğinde, “Allahım! Bizim için buna bereket koy ve onu bizim için arttır.” diye dua etsin. Çünkü sütten başka hem yemeğin hem de içeceğin yerini tutan başka bir şey yoktur.” Bize Haşim b. el-Kasım haber verdi; dedi ki: Bize Şube haber verdi; dedi ki: Bize Cafer b. İyas haber verdi; dedi ki: Said b. Cübeyrden işittim. O da İbn Abbastan rivayet etti; dedi ki: İbn Abbasın halası Ümmü Hufeyd Resulallaha biraz yağ, biraz çökelek ve birkaç tane de keler hediye etti. Resulallah yağı ve peyniri yedi; fakat hoşlanmadığı için kelerleri bıraktı. [Dedi ki:] “O kelerler Resulallahın sofrasında yenildi. Eğer haram olsaydı Resulallahın sofrasında yenilmezdi.” Bize Haşim b. el-Kasım haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Cafer er-Razi ve Verka b. Ömer haber verdiler. Onlar Abdullah b. Dinardan, o da İbn Ömerden rivayet etti; dedi ki: Bir adam Resulallaha “Keler hakkında ne diyorsun?” diye seslendi. Resulallah, “Ben onu ne yedim, ne de haram ettim.” dedi. Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Hatem b. Verdan haber verdi; dedi ki: Bize Yunus haber verdi. O da Muhammed b. Sirinden rivayet etti; dedi ki: Allahın Elçisine bir keler getirildi; Resulallah , “Biz medeni bir kavimiz ve ondan hoşlanmayız.” dedi.