Bize Said b. Mansur haber verdi; dedi ki: Bize Abdülaziz b. Muhammed haber verdi. O Cafer b. Muhammedten, o babasından, o da Cabir b. Abdullahtan rivayet etti; dedi ki: Resulallah insanlara hitap ettiği zaman gözleri kızarır, sesi yükselirdi. Adeta, düşman sabah akşam size baskın yapacak diyen bir ordu kumandanı gibi hiddeti artar ve şehadet parmağı ile orta parmağını yan yana getirerek, “Ben kıyamete şunlar kadar yakın gönderildim.” der ve şöyle devam ederdi: “Malumunuz olsun ki, sözün en hayırlısı Allahın kitabıdır. İrşatların en hayırlısı da Muhammedin irşadıdır. İşlerin en kötüsü sonradan çıkarılanlardır. Her bidat dalalettir. Bir kimse (ölürken) mal bırakırsa, o mal onun yakınlarına aittir. Fakat borç veya çoluk çocuk bırakırsa onlar bana ait ve benim üzerimdedir.” Bize Abdülaziz b. Abdullah el-Evsi ve Kuteybe b. Sad haber verdiler; dediler ki: Bize Abdullah b. Lehia haber verdi. O Ebül-Esvedten, o amir b. Abdullah b. ez-Zübeyrden, o da babasından rivayet etti; dedi ki: Resulallah elinde bir bastonla hutbe okurdu.