Bize Muhammed b. Ömer el-Eslemi haber verdi; dedi ki: Bize Abdullah b. Amr b. Züheyr haber verdi. O da Ebül-Huveyristen rivayet etti; dedi ki: Hicretin 9. yılında Tucib heyeti Resulallahın yanına geldi. Onlar on üç adam idiler. Allahın onlara farz kıldığı mallarının zekatlarını da beraberlerinde getirmişlerdi. Resulallah onların gelişiyle çok sevindi ve “Merhaba size!” dedi. Onlara güzel ikramlarda bulundu ve onlara hediyeler verdi. Ayrıca güzel ağırlanmaları ve kendilerine hediyeler verilmesi için Bilale emir verdi. Başka heyetlere verdiğinden daha fazlasını onlara verdi. “Sizden burada bulunmayan kimse kaldı mı?” dedi. Onlar, “Evet, develerimizi bekleyen bizim en gencimiz var.” dediler. Resulallah , “Onu bize gönderin.” dedi. Genç Resulallaha yöneldi ve “Ben biraz önce size gelen heyetten bir kişiyim. Onların ihtiyaçlarını giderdiğin gibi benim ihtiyacımı da yerine getir.” dedi. Resulallah , “Senin ne ihtiyacın var?” dedi. Genç adam, “Allahtan beni affetmesini, bana merhamet etmesini ve zenginliği gönlüme koymasını iste.” dedi. Bunun üzerine Resulallah , “Allahım! Ona mağfiret eyle, ona merhamet et ve zenginliğini gönlüne koy.” dedi. Sonra arkadaşlarına verdiği şeylerin ona da verilmesini emretti. Onlar ailelerine döndüler. Sonra hac mevsiminde on altı kişi olarak Minada Resulallah ile bir araya geldiler. Resulallah onlara genci sordu. Onlar, “Onun kadar Allahın verdiği rızka kanaat eden birini görmedik.” dediler. Bunun üzerine Resulallah , “Umarım hepimiz [bu minval üzere] ölürüz.” dedi.