Bize Muhammed b. Ömer el-Eslemi haber verdi. O Abdullah b. Ebu Yahya el-Eslemiden, o da kendisine haber verenlerden rivayet etti; dedi ki: Urve b. Mesud ile Gaylan b. Seleme Taif kuşatmasında bulunmadılar. Onlar o sıralarda Cüreş denilen yerde, tank ve mancınık sanatını öğreniyorlardı. Onlar geldiler, fakat Resulallah Taiften dönmüştü. Top ve mancınıkları getirip yerleştirdiler ve savaşa hazırlandılar. Sonra Allah, Urvenin kalbine İslamı ilham etti ve üzerinde bulunduğu hali değiştirdi. Bu hali ile Resulallahın yanına gitti ve Müslüman oldu. Sonra kavmini İslama davet etmek için Resulallahtan izin istedi. Bunun üzerine Resulallah , “Onları İslama davet edersen seninle savaşırlar.” dedi. Urve, “Kuşkusuz ben onların en genç çocuklarından onlara daha sevimliyim” dedi. Sonra ikinci ve üçüncü kez izin istedi. Bunun üzerine Resulallah , “İstersen çık git.” dedi. Urve çıktı ve beş kişilik bir grupla Taife gitti. Akşam Taife vardı ve evine girdi. Kavmi onun yanına geldi ve onu putperestlik selamıyla selamladı. Urve, “Cennet ehlinin selamı üzerinize olsun.” dedi ve onları İslama davet etti. Hemen yanından çıkıp ona suikast yapmayı planlamaya başladılar. Şafak sökünce Urve bir odasının üzerine çıktı ve ezan okudu. Bunun üzerine Sakif kabilesi her yerden çıkmaya başladılar. Evs b. Avf adında bir adam ona bir ok attı. Ok, kolundaki ana damarlarından birisine isabet etti ve kanı durmadı. Gaylan b. Seleme, Kinane b. Abdüyalil, el-Hakem b. Amr b. Vehb ve eşraftan birçok kimse silah kuşanıp etrafını kuşattılar. Urve bu durumu görünce, “Aranızda barışı temin etmek amacıyla kanımı sahibine tasadduk ettim. Bu, Allahın bana ihsan ettiği bir ikramı ve bana sevk ettiği bir şehadet mertebesidir.” dedi. Ayrıca Urve, “Beni Resulallah ile şehid olanların yanına defnedin.” dedi. Ardından vefat etti. Onu şehidlerin yanına defnettiler. Urvenin haberi Resulallaha ulaştı. Resulallah , “Onun durumu Yasin suresindeki arkadaşının durumu gibidir. Kavmini Allaha davet edince onu öldürdüler.” dedi. Urve b. Mesudun oğlu Ebül-Müleyh ve Karib b. el-Esved b. Mesud Resulallaha kavuşup Müslüman oldular. Resulallah , Malik b. Avfı onlara sordu. Onlar, “Onu Taifte bıraktık” dediler. Bunun üzerine Resulallah , “Ona haber verin. Eğer Müslüman olarak bana gelirse ona malını ve ailesini geri vereceğim ve ona yüz deve hediye edeceğim.” dedi. Malik Resulallahın yanına geldi. Resulallah dediklerini ona verdi. Sonra Malik, “Ey Allahın Resulü! Sakif konusunda sana yeterliyim. Onlar Müslüman olarak sana gelinceye kadar onların davarlarını yağmalayacağım.” dedi. Resulallah onu kavminden Müslüman olanlara ve diğer bazı kabilelere vali tayin etti. Malik, Sakif kabilesinin davarlarını yağmalıyor ve onlarla savaşıyordu. Sakif kabilesi, işin ciddi olduğunu görünce Abdüyalilin yanına gittiler. Sonra Resulallaha bir heyet gönderme konusunda kendi aralarında istişarede bulundular. Abdüyalil ve iki oğlu Kinane ile Rebia, Şürahbil b. Gaylan b. Seleme, el- Hakem b. Amr b. Vehb b. Muattib, Osman b. Ebül-as, Evs b. Avf ve Nümeyr b. Hareşe b. Rebia ve yetmiş kadar insanla birlikte yola çıktılar. Bu altı kişi de onların reisleriydi. Bazılarına göre hepsi on-onbeş kadar idiler. Bu görüş daha sağlamdır. el-Muğire b. Şube dedi ki: Ben Zu Hurud denilen yerde Müslümanların kervanı içindeydim. Birden baktım ki, Osman b. Ebül-as beni araştırıyor. Onları gördüğümde hızlı bir şekilde çıkıp durumu Resulallaha müjdelemek istedim. İlk olarak Ebu Bekir es-Sıddık ile karşılaştım; durumu ona haber verdim. Ebu Bekir, “Benden önce durumu Resulallaha haber vermeyeceğine yemin et.” dedi. Ebu Bekir Resulallahın yanına girdi ve durumu haber verdi; Resulallah onların gelişine çok sevindi. Sakif kabilesinden eşraf olanlar el-Muğire b. Şubenin yanına misafir oldular. Muğire, onlara ikramda bulundu. Resulallah , Beni Malikten olanlar için Mescitte bir çadır kurdu. Resulallah her akşam yatsıdan sonra onların yanına gelir, yanlarında durur, ayaklarını sık sık değiştirinceye kadar onlarla konuşurdu. Resulallah , Kureyşten şikayet eder ve Müslümanlarla Kureyş arasında geçen savaştan söz ederdi. Sonra Resulallah Sakif kabilesiyle bir sözleşme yaptı ve onlara Kuran öğretildi. Ayrıca onlara Osman b. el-ası vali olarak tayin etti. Sakif, Lat ve Uzza putlarını yıkmaktan muaf tutulmalarını istedi; Resulallah onların ricasını kabul etti. el-Muğire dedi ki: “Ben kendim onları yıktım.” Yine el- Muğire dedi ki: “Onlar İslama girdiler. Sakif kadar İslamı doğru olan, Allaha ve Kurana karşı kalbinde zerre miktarı hile bulunmayan hiçbir Arap boyunu ya da kabilesini görmedim.”