Bize Muhammed b. Ömer el-Eslemi haber verdi; dedi ki: Bize Abdullah b. amir haber verdi. O da Beni amir b. Sasaa kabilesinden olan Abdullah b. amir el-Bekkaiden rivayet etti; dedi ki: Bana ayrıca Muhriz b. Cafer anlattı. O Beni amir b. Sasaa kabilesinden olan el- Cad b. Abdullah b. amir el-Bekkaiden, o da babasından rivayet etti; dediler ki: Hicretin 9. yılında Beni el-Bekkadan üç kişi Resulallahın yanına gittiler. Birisi Muaviye b. Sevr b. Ubade b. el-Bekka idi. Kendisi o sırada 100 yaşındaydı. Onunla birlikte Bişr adında bir oğlu vardı. Birisi de el-Fücey b. Abdullah b. Cünduh e-Bekka idi. Bunlarla birlikte sağır olan Amr el- Bekkainin kölesi Abd de vardı. Resulallah , onların ağırlanmasını emretti ve onlara hediyeler verdi. Onlar da kavimlerine geri döndüler. Muaviye, Resulallaha , “Müsaade ederseniz, teberrüken bize dokunmanızı istiyorum. Ben yaşlandım. Bu oğlum da bana karşı çok iyi davranıyor. Onun yüzüne elinizi sürer misiniz?” dedi. Bunun üzerine Resulallah elini Bişr b. Muaviyenin yüzüne sürdü, ona birkaç tane siyah keçi verdi ve onlara dua etti. el-Cad dedi ki: Çoğu kez Beni el- Bekkaya isabet eden kıtlık onlara bir daha isabet etmedi. Muhammed b. Bişr b. Muaviye b. Sevr b. Ubade b. el-Bekka şöyle dedi: Babam öyle birisi ki, Resulallah meshetmiş onun başını, Ve hayır ve bereket duasında bulunmuş, onun için. Onun yanına vardığında Ahmed ona siyah keçiler verdi. Doğurgandı, sütsüz değillerdi onlar. Her akşam mahallenin kablarını doldururlardı, Bu doluluk sabahleyin de tekrar ederdi. Onlara bereket ihsan edilmişti, İhsan eden de bereketlenmişti. Benden ona salat ve selam olsun, yaşadığım sürece. Bize Hişam b. Muhammed haber verdi; dedi ki: Resulallah el-Fücay için bir belge yazdı. Belge şöyle idi: “Peygamber Muhammedten, Müslüman olup namaz kılan, zekat veren, Allaha ve Onun Resulüne (gerekli maddi yükümlülükleri) vermekten çekinmeyen ve ganimetlerden Allahın humusunu (beşte birini) ayıran, Peygambere ve onun Ashabına yardım eden, Müslüman olduğuna şehadet eden ve müşriklerden ayrılan el-Fücaya ve onun tabilerine bir ahitnamedir. Bilinsin ki, o Allah ve Resulünün güvencesindedir.” Hişam dedi ki: Resulallah Abdüamr el-Asama “Abdurrahman” ismini koydu ve Müslüman olmasına vesile olan Zülkassa suyunu da ona yazdı. Abdurrahman, Suffe Ashabından idi.