[Hind bt. Utbe] b. Rebia b. Abdüşems b. Abdumenaf. Annesi Safiyye bt. Ümeyye b. Harise b. el-Evkas b. Mürre b. Hilal b. Falic b. Zekvan b. Salebe b. Bühse b. Süleymdir. Hind, Hafs b. el-Muğire b. Abdullah b. Ömer b. Mahzum ile evlenmiş ve ondan Eban adındaki çocuğu doğurmuştur. Bize Malik b. İsmail Ebu Gassan en-Nehdi haber verdi; dedi ki: Bize Ömer b. Ziyad el-Hilali anlattı. O da, Beni amir b. Lüeyden Medineli yaşlı bir zat olan Abdülmelik b. Nevfel b. Müsahikden şöyle dediğini rivayet etti: Hind, babasına şöyle dedi: “Ben, kararımı kendim verecek bir kadınım. Bana danışmadan beni kimseyle evlendirme.” Babası, “Karar senindir.” dedi. Sonra ona bir gün şöyle dedi: Kabilenden iki adam sana taliptir. Onların her birini sana tavsif edinceye kadar, isimlerini sana söylemeyeceğim. Birinciye gelince o, gerçek şeref sahibi, soylu ve saygın biridir. Ancak onun gafletinden istifade edebilirsin. Bu onun bağışlayıcı bir huya sahip olmasındandır. Arkadaşlığı iyi, her şeye güzel karşılık verendir. Ona uyarsan, o da sana uyar. Ona meyledersen, o da sana meyleder. Malında istediğin gibi tasarruf edebilirsin. Fakir olduğunda ise, görüşünle yetinirsin. Diğerine gelince o, soyluların en soylusu, ileri görüşlü, soyunun dolunayı ve aşiretinin şereflisidir. Ailesini eğitir, ancak ailesi onu eğitmez. Ona tabi olduklarında onlara kolaylık gösterir, ondan uzaklaştıklarında onlara sert davranır. Uyanık ve kavrayışı hızlıdır. Evi korunaklı olan, bir şeyi yapmak istediğinde mutlaka onu gerçekleştiren, mücadele edildiğinde yenilmeyen biridir. Her ikisinin durumunu sana açıkladım. Hind şöyle dedi: “Birincisine gelince o, hanımefendisini yok eden ve onu öldüren birisidir. Eşi ona sarılmasa da, isteksiz durmasından sonra yumuşaması ve sertleşmesinden sonra mülayim olması muhtemeldir. Eğer eşi onun için doğurursa çok ahmak olur. Eğer şerif ve kerim tabiatlı birisini dünyaya getirirse, imalat hatası olmuş demektir. Bunun bahsini kapat ve ismini bana söyleme! Diğeri ise, özgür ve şerefli bir kadının kocasıdır. Ben, bunun ahlakına uygun bir eşim. Ben onunla tam uyum içindeyim. Evime bağlı kalmakla beraber ve dışa dönük bir yüze sahip olmadığım halde, onun kocalık haklarına da riayet edeceğim. İkimizden dünyaya gelecek olan çocuk, onun aşiretinin şerefini müdafaa eden, aşiretin askeri birliklerini savunan, aşiretin gerçek yüzünü koruyan ve kökünü süsleyen bir şahsiyet olmaya layıktır. Yoğun olayların kopuşu esnasında ne acizdir, ne ikinci adamdır. Söyle; o kimdir?” Babası, “O Ebu Süfyan b. Harbdir.” dedi. Hind, “Onu benimle evlendir; ancak bir atın, boynu bükük tayını atması gibi beni önüne atma ve onunla, baskın ve dişli bir şekilde pazarlık da yapma! Gökteki Allah ile istiharede bulun; ilmiyle hüküm vermede sana ses verecektir.” Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana İbrahim b. Muhammed b. Şürahbil el-Abderi anlattı. O da babasından şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Süfyan b. Harb, Hind bt. Utbe b. Rebia ile evlenince, Utbe b. Rebia, oğlu el-Velidi Beni Ebül-Hukayka gönderdi. Onların mücevherini ödünç olarak aldı. el-Velid, Beni Abdüşemsten bir grupla birlikte kendisini onlara rehin kıldı ve mücevheri alıp götürdü. Bir ay sonra mücevheri fazlasıyla geri verip rehini kaldırdılar. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana İbn Ebu Sebre anlattı. O Musa b. Ukbeden, o ez-Zübeyrin mevlası Ebu Habibeden, o da Abdullah b. ez-Zübeyrden şöyle dediğini rivayet etti: Hind bt. Utbe ve beraberindeki kadınlar Mekke Fethi sırasında Müslüman oldular. el-Ebtahta bulunan Resulallahın yanına gelip ona biat ettiler. Hind şöyle diyerek konuştu: “Ya Resulallah! Akrabalığının bana fayda vermesi için kendi nefsine seçtiği dini güçlendiren Allaha hamd olsun. Ya Muhammed! Ben Allaha inanan ve Resulünü tasdik eden bir kadınım.” Sonra peçesini açıp, “Ben Hind bt. Utbeyim!” dedi. Resulallah, “Merhaba sana!” buyurdu. Hind, “Allaha yemin olsun ki, yeryüzünde bana, çadır sahiplerinden olup da senin çadırından dolayı zelil olanlardan daha sevimli kimse yoktu. Allaha yemin olsun ki, (bugün) sabahladığımda, yeryüzünde bana, çadır sahiplerinden olup da senin çadırından dolayı aziz olanlardan daha sevimli kimse olmadı.” Allah Resulü, “Daha fazlası!” dedi. Onlara Kuran okudu ve onlarla biatleşti. Aralarından Hind, “Ya Resulallah! Tokalaşabilir miyiz?” dedi. Bunun üzerine Resulallah şöyle buyurdu: “Benim bir kadına söylediğim bir söz, yüz kadına söylediğim söze denktir.” Muhammed b. Ömer dedi ki: Hind Müslüman olunca, evindeki puta, paramparça edinceye kadar keserle vurmaya başladı. Hind şöyle diyordu: “Senden dolayı aldanmıştık”. Bize Veki b. el-Cerrah haber verdi. O Hişam b. Urveden, o babasından, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti: Hind, Resulallaha gelip, “Ya Resulallah! Ebu Süfyan cimri bir adamdır. Bana ve çocuklarıma yetecek kadar (para) vermiyor. Ben de kendisinden habersiz onun malından alıp (harcıyorum).” dedi. Bunun üzerine Allah Resulü şöyle buyurdu: “Sana ve çocuklarına yetecek kadarını örfe uygun olarak alabilirsin.” Bize Abdullah b. Cafer er-Rakki haber verdi; dedi ki: Bize Ebül-Melih anlattı. O da Meymun b. Mihrandan şöyle rivayet etti: Bazı kadınlar Peygambere geldi. Aralarında Hind bt. Utbe b. Rebia da vardı. O, Muaviyenin annesidir. Kadınlar Resulallaha biat ediyorlardı. Resulallah, “Allaha hiçbir şeyi ortak koşmazlar, hırsızlık yapmazlar.” buyurunca, Hind şöyle dedi: “Ya Resulallah! Ebu Süfyan çok cimri bir adamdır. Onun malından onun izni olmaksızın alsam aleyhime bir günah olur mu?” [Ravi] dedi ki: Resulallah ona yaş gıdalar için izin verdi, kuru gıdalar için ruhsat vermedi. Allah Resulü şöyle devam etti: “Zina etmezler.” Hind, “Hiç hür kadın zina eder mi?” dedi. Resulallah devamla, “Çocuklarını öldürmezler.” buyurdu. Hind, “Bizde çocuk mu bıraktın ki, onları Bedir Savaşında öldürdün?” dedi. Peygamber, “Maruf (dini yönden uygun görülen) konularda sana (Peygambere) isyan etmezler.” buyurdu. ([Ravi]) Meymun dedi ki: Allah, maruf konular hariç, kadınlar üzerine Nebisine itaati gerekli kılmadı. Maruf da “Allaha itaat” demektir. Bize Abdullah b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize Ömer b. Ebu Zaide haber verdi; dedi ki: eş-Şabiyi, (Resulallaha) gelip biat eden kadınlardan bahsederken işittim. (Şöyle anlattı:) Peygamber (kadınlara hitaben) şöyle buyurdu: “Allaha hiçbir şeyi ortak koşmamak üzere biat edersiniz.” Hind, “Muhakkak ki, biz onu söyleyeceğiz.” dedi. Peygamber, “Çalmazsınız!” buyurdu. Hind, “Ben, (eşim) Ebu Süfyanın malından (izni olmaksızın) alıyordum. Ebu Süfyan dedi ki: “Malımdan aldığın şeyler sana helal olsun.” Peygamber, “Zina etmezsiniz!” buyurdu. Hind, “Hür kadın zina eder mi hiç?” dedi. Peygamber, “Çocuklarınızı (geçim endişesiyle) öldürmezsiniz!” buyurdu. Hind, “Onları sen öldürdün!” dedi.