"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

4986. Ümmü Eymen

Adı Berekedir. Resulallahın cariyesi ve dadısıdır. Ümmü Eymen, Resulallaha babasından miras kalmıştır. Ayrıca babasından, misvak ağacıyla beslenmiş beş erkek deve ve bir miktar koyun kalmıştır. Resulallah, Hatice bt. Huveylid ile evlenince Ümmü Eymeni azat etti. Ümmü Eymen, Beni el-Haris b. el-Hazrecden Ubeyd b. Zeyd ile evlendi ve ondan Eymeni doğurdu. Eymen, Peygambere sahabi olmuş ve Huneyn savaşında şehit düşmüştür. Hatice bt. Huveylid, kendi kölesi Zeyd b. Harise b. Şerahil el-Kelbiyi Resulallaha hibe etmiş, o da Zeydi azat etmiştir. Peygamber nübüvvetten sonra Zeydi Ümmü Eymen ile evlendirmiştir. Ümmü Eymen, Zeydden Üsame b. Zeydi doğurmuştur. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi. O Yahya b. Said b. Dinardan, o da Beni Sad b. Bekrden olan yaşlı birinden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah, Ümmü Eymene, “Ey Anneciğim!” derdi. Ona bakınca da şöyle derdi: “Bu, ehl-i beytimden geriye kalan kimsedir.” Bize Ebu Üsame, yani Hammad b. Üsame haber verdi. O Cerir b. Hazimden şöyle dediğini rivayet etti: Osman b. el-Kasımı işittim, şöyle anlatıyordu: Ümmü Eymen hicret ettiğinde er-Revhanın aşağı kısmında el- Munsarafta akşamladı. Susamıştı, yanında da su yoktu. Üstelik oruçlu idi. Susuzluk onu bitkin hale getirmişti. O sırada gökten beyaz bir iple su dolu bir kova ona doğru belirdi. Onu alıp susuzluğunu giderinceye kadar içti. Şöyle diyordu: Bundan sonra hiç susuzluk çekmedim. Eskiden oruçlu iken öğle sıcağında susuzluk çekerdim. Bu suyu içtikten sonra ise susuzluk çekmedim. Hatta sıcak günde oruç tutsam dahi yine susuzluk çekmezdim. Bize Ubeydullah b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize Fudayl b. Merzuk haber verdi. O da Süfyan b. Ukbeden şöyle dediğini rivayet etti: Ümmü Eymen, Peygambere karşı nazik davranır, ona ilgi gösterirdi. Resulallah şöyle buyurmuştur: “Kim cennet ehlinden bir kadınla evlenmekten hoşlanıyorsa, Ümmü Eymen ile evlensin.” Bunun üzerine Zeyd b. Harise onunla evlendi ve Ümmü Eymen ondan Üsame b. Zeydi doğurdu. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O Ebu İshaktan, o Mücahidden, o da Peygamberden şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Ey Ümmü Eymen! Peçeni ört.” Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Maşer anlattı. O da Muhammed b. Kaysdan şöyle dediğini rivayet etti: Ümmü Eymen, Peygambere gelip, “Beni bir bineğe bindir.” dedi. Resulallah, “Seni dişi deve yavrusuna bindireyim.” dedi. O, “Ya Resulallah! O beni taşıyamaz, onu istemiyorum.” dedi. Peygamber, “Seni dişi deve yavrusundan başkasına bindirmem.” buyurdu. Allah Resulü ona şaka yapıyordu. Resulallah şaka yaptığında sadece doğruyu söylerdi. Zira bütün develer dişi develerin yavrusudur. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Süfyan anlattı. O Caferden, o da babasından şöyle dediğini rivayet etti: Ümmü Eymen (Resulallaha) gelir, (sadece) “Selam” derdi (“aleyküm” demezdi). Bunun üzerine Resulallah onun “Selam” demesine izin verdi. Bize Kabisa b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O Caferden, o da babasından şöyle dediğini rivayet etti: Ümmü Eymen, Peygamberin yanına girdiğinde sadece “Selam” derdi, “aleyküm” demezdi. Bunun üzerine Peygamber onun sadece “es-Selam” demesine ruhsat verdi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi. O aiz b. Yahyadan, o da Ebül-Huveyristen şöyle rivayet etti: Ümmü Eymen, Huneyn savaşında (müminlere) şöyle sesleniyordu: “Allah konumunuzu güçlendirsin.” Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu: “Sus, ey Ümmü Eymen! Sen, dili zor birisin.” Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize el- Mutemir b. Süleyman anlattı; dedi ki: Babamı şöyle derken işittim: Bize Enes b. Malik anlattı. O da Allahın Nebisinden rivayet etti: (Ensardan olan) kimseler kendi hurmalığından bazı hurma ağaçlarını veya Allahın dilediği miktarı Peygambere tahsis ederlerdi. Bu durum Kurayza ve Nadirin fethine kadar sürdü. Bundan sonra Peygamber, bu kimselerin hurma ağaçlarını kendilerine geri vermeye başladı. Enes b. Malik dedi ki: Ailem bana, Peygambere gitmemi ve kendisine vermiş oldukları ağaçların hepsini veya bir kısmını istememi emretti. Peygamber ise kendisine verilen hurma ağaçlarını Ümmü Eymene veya Allahın dilediği kimseye vermişti. Peygamberden ağaçları istedim, bana geri verdi. Bu sırada Ümmü Eymen geldi, elbiseyi boynuma atmaya başlayarak, “Olmaz! Kendisinden başka ilah olmayan Allaha yemin olsun ki, Allah Resulü onları sana vermedi, bana verdi.” dedi veya benzer bir şey söyledi. Allahın Nebisi şöyle buyurdu: “Onların yerine sana şu şu vardır.” Ümmü Eymen yine, “Allaha yemin olsun ki, olmaz!” dedi veya dediği gibi… Resulallah, Ümmü Eymene, “Sana şu kadar fazla vardır.” dedi. Yani ona verdiğinin şu kadar fazlası. Sanırım Allah Resulü şöyle dedi: “Sana o ağaçların on katı veya on katına yakını vardır.” veya benzer bir şey söyledi. Muhammed b. Ömer dedi ki: Ümmü Eymen, Uhud savaşına katılmıştı. Su taşıyor ve yaralıları tedavi ediyordu. Resulallah ile birlikte Hayber savaşına da katılmıştır. Bize Süleyman b. Abdurrahman ed-Dımaşki haber verdi; dedi ki: Bize el-Velid b. Müslim anlattı; dedi ki: Bize Abdurrahman b. Nemir anlattı. O ez-Zühriden şöyle dediğini rivayet etti: Üsame b. Zeydin mevlası Harmelenin bana anlattığına göre o, Abdullah b. Ömer ile birlikte otururken el-Haccac b. Eymen geldi, rüku ve secdesini tam yapmadığı bir namaz kıldı. el-Haccac selam verince, İbn Ömer onu çağırıp şöyle dedi: Ey kardeşim! Namaz kıldığını mı sanıyorsun? Sen namaz kılmadın, namazını iade et. Harmele dedi ki: el-Haccac idareci olunca, Abdullah b. Ömer bana, “Bu kimdir?” diye sordu. Ben, “el-Haccac b. Eymen b. Ümmü Eymendir.” dedim. İbn Ömer şöyle dedi: Eğer Resulallah bunu görseydi, onu severdi. İbn Ömer, Peygamberin Ümmü Eymenin çocuklarına olan sevgisini anlattı. Ümmü Eymen, Peygamberin dadısı idi. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O Kays b. Müslimden, o da Tarık b. Şihabdan şöyle dediğini rivayet etti: Peygamber vefat edince Ümmü Eymen ağladı. Kendisine “Niçin ağlıyorsun?” denilince, “Gök haberlerine (vahyin kesilmesine) ağlıyorum.” dedi. Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki Bize Hammad anlattı. O Sabitten, o da Enesten rivayet ettiğine göre Peygamber vefat edince Ümmü Eymen ağladı. Kendisine “Ağlıyor musun?” diye sorulunca, şöyle dedi: “Evet, Allaha yemin olsun ki ben, Resulallahın öleceğini biliyorum. Ancak ben, semadan gelen vahyin kesilmesine ağlıyorum.” Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi ve Kabisa b. Ukbe haber verdiler; dediler ki: Bize Süfyan anlattı. O Kays b. Müslimden, o da Tarık b. Şihabdan şöyle dediğini rivayet etti: Ömer öldürülünce Ümmü Eymen ağladı ve “Bugün İslam güç kaybetti.” dedi. Kabisa, rivayet ettiği hadiste şöyle dedi: Ümmü Eymen, Peygamber vefat ettiğinde de ağlamıştı. Niçin ağladığı sorulduğunda, “Ben, gök haberlerine (vahyin kesilmesine) ağlıyorum.” demişti. Kabisa dedi ki: Süfyan, hem Cafer tarikiyle gelen hadisi naklederken bu olayı zikretmiş, hem de Tarık tarikiyle gelen hadisi naklederken bu olayı zikretmiştir. Bundan dolayı biz şöyle derdik: Süfyan, bu olayın hangi hadiste geçtiğini iyi ezberlememiştir. Muhammed b. Ömer dedi ki: Ümmü Eymen, Osmanın hilafetinin ilk yıllarında vefat etti. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Üsame b. Zeydin mevlası İbn Ebül-Furat, el-Hasan b. Üsame b. Zeyd ile tartışıp münakaşa etti. İbn Ebül-Furat, konuşmasında el-Hasana, “Ey İbn Bereke!” dedi. Bununla Ümmü Eymeni kastediyordu. el-Hasan, “Şahit olun!” dedi ve olayı, o dönemde Medine kadısı veya Ömer b. Abdülazizin Medine valisi olan Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazma taşıdı ve olanları ona anlattı. Ebu Bekr, İbnül-Furata, “Ey İbn Bereke!” sözünle neyi kastettin?” diye sordu. “Onu ismiyle çağırdım.” dedi. Ebu Bekir şöyle dedi: Sen bu sözle onu ve onun İslamdaki durumunu küçümsemeyi kastettin. Resulallah ona, “Ey Anneciğim ve Ey Ümmü Eymen!” derdi. Sana ceza vermezsem Allah beni affetmez. Bunun üzerine ona 70 kırbaç vurdu.