"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Fatıma binti esedin vefatı

İçki içmeyi haram kılan ayet-i kerime de, hicretin dördüncü yılında indi. Uhud gazasında yaralanıp sonra vefat eden Ümmü Selemenin kocası, geriye bir kaç tane çocuk bırakmıştı. Ümmü Seleme validemiz, yaşlı hali ile güç durumda kalmıştı. Sevgili Peygamberimiz, ona çok acıyıp merhamet buyurarak nikahına almakla şereflendirdi.

Yine bu yılda Zatürrika gazası yapılarak, etraftaki müşrik kabileler sindirildi.

Hazret-i Osmanın, Peygamber efendimizin kızı Rukayyeden olma altı yaşındaki oğlu Abdullah, vefat etti. alemlerin efendisi, torununun namazını kıldırdı ve bizzat kabre koydu. Çok üzülmüşlerdi, mübarek gözyaşları kabre döküldü. Mezar taşını, mübarek elleriyle diktiler ve; “Allah, kullarından merhametli ve yufka yürekli olanlara rahmet eder” buyurdular.

Hazret-i Alinin annesi Fatıma binti Esed da bu yılda vefat etti. Buna, sevgili Peygamberimiz çok üzülüp; “Bugün annem vefat etti!” buyurdu. Sevgili Peygamberimiz, dedesi Abdülmuttalibin vefatından sonra, onun yanında büyümüştü. Peygamberliğini bildirdiğinde ise hemen müslüman olmakla şereflenmişti. Bu sebeple, Kainatın sultanı, onu anne yerinde tutar, çok hürmet gösterirdi. Ona olan merhametinden, üzerindeki mübarek gömleğini çıkarıp kefen olarak sarılmasını emretti. Cenaze namazını kıldırdıktan sonra, yetmişbin meleğin namazda hazır olduğunu bildirdi. Kabre kadar gidip içine indiler. Kabir hayatının rahat ve hoş olması için, kabrin köşelerine doğru genişletir gibi işaret yaptıktan sonra kabre uzandılar. Kabirden çıktığında, mübarek gözleri yaşla dolmuş ve mübarek gözyaşları kabre dökülmüştü. Aman ya Rabbi! Bu ne merhametti?…ve bu ne kadar talihli bir hanımefendi idi? … Ömer dahi dayanamamış; “Canım sana feda olsun ya Resulallah! Hiç bir kimseye yapmadığınızı, bu hanıma yaptınız!” diye sual edince, vefalıların en vefalısı olan sevgili Peygamberimiz; “Ebu Talibden sonra bu hanımcağız kadar bana iyiliği dokunan bir kimse olmamıştır. O benim annemdi. Kendi çocukları aç dururken en önce benim karnımı doyururdu. Kendi çocuklarının üstleri başları tozlu topraklı dururken, o, önce benim saçımı tarar ve gül yağları ile yağlardı. O, benim annemdi.

Ona, Cennet elbiselerinden giydirilmesi için, gömleğimi kefen olarak giydirdim. Kabir hayatının kendisine mülayim ve kolay gelmesi için kabirde yanına uzandım. Cebrail, Allah tarafından; “Bu hanım cennetliktir” diyerek bana haber verdi” buyurdular. Bundan sonra Fatıma binti Esed validemiz için, şöyle dua ettiler: “Allah seni mağfiret etsin, bağışlasın, seni mükafatlandırsın! Ey annem! Allah sana rahmet eylesin. Kendin aç iken beni doyurdun. Kendin giymez, bana giydirir, yemez, bana yedirirdin. Dirilten de, öldüren de Allahdır. O daima diridir. O ölmez. Allahım! Annem Fatıma binti Esedi affeyle, bağışla! Ona hüccetini bildir. Kabrini genişlet. Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allahım! Ben peygamberin ve geçmiş peygamberlerin hakkı için, bu duamı kabul buyur.”

Bunların arkasından, Resulallah efendimizin mübarek hanımefendilerinden Zeynep binti Huzeyme otuz yaşında olduğu halde vefat etti. Yine bu sene Ali ile Fatımanın ikinci çocukları Hüseyin doğdu.

Yine bu yılda, Mekkeli müşrikler, Ebu Süfyan kumandasında ikibin askerle, İslamın yayılmasını önlemek için Bedre hareket etti. alemlerin efendisi, binbeşyüz kahraman Eshabıyla, onlardan önce Bedre geldiler. Mücahidlerin kendilerinden önce Bedre geldiğini öğrenen müşriklerin kalblerine korku düştü. Ancak Merrazzahrana kadar ilerleyebildiler. Kahraman İslam askeri ile karşılaşmaya cesaret edemediler, geri Mekkeye döndüler. Resulallah efendimiz, şanlı Eshabıyla, müşrikleri sekiz gün Bedrde beklediler. Sonra Medineye hareket ettiler.