"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
İslam Tarihi - İbnül Esir
Mesnevi Şerif - Mevlana
Peygamberler Tarihi
Tabakat - İbn Sad
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Hurma kütüğünün inlemesi

Peygamber efendimiz, Cuma günleri mesciddeki Hannane isminde bir hurma kütüğüne dayanarak, hutbe irad ederlerdi. Sonradan üç basamaklı bir minber yaptırdılar. Resulallah efendimiz ve Eshab-ı kiram bir Cuma günü Mescid-i Nebide toplanmışlardı. Efendimiz, hutbe için yeni minbere çıktıklarında, eskiden dayandığı kuru hurma kütüğü, herkesin duyacağı kadar, hamile deve ağlayışını andıran bir sesle ağlamaya ve inlemeye başladı. Bütün Eshab-ı kiram, hayret ederek bu sesi dinlediler. Fakat, ses bir türlü kesilmiyordu. Bunun üzerine alemlerin efendisi minberden indiler ve mübarek elleri ile kütüğü okşadılar. O anda, ağlama ve inleme kesildi. Kuru hurma kütüğünün, Peygamberimize olan bu muhabbetini ve aşkını gören Sahabiler, göz yaşlarını tutamadılar.

Bu hadise ile ilgili Enes bin Malik; “Mescid bile onun sesinden sarsıldı”, İbn-i Ebi Vedaa da ; “Hurma kütüğü, çatlayıp yerinden oynadı. Resulallah efendimiz gelip mübarek elini üzerine koydu da ondan sonra sustu” demişlerdir. Peygamber efendimiz; “Nefsim yed-i kudretinde olan Allaha yemin ederim ki, eğer onu okşamasaydım, bana karşı hasret ve hüznünden dolayı kıyamete kadar böyle ağlayacaktı” buyurdular. Sonra Resulallahın emri ile hurma kütüğü gömüldü. Başka bir rivayette şöyle bildirildi: Resul kuru hurma kütüğüne dönüp; “İstersen seni bulunduğun bahçeye vereyim. Tekrar dal budak sal ve eski haline gel. İstersen seni Cennete dikeyim de Allahın dostları meyvenden yesin” buyurdu. Resulallah efendimiz, ona kulak verip şöyle dediğini duydular: “Beni Cennete dik ve benden Allahın dostları yesin ve eskiyip çürümeyeceğim bir yerde olayım.” Ağacın bu konuşmasını, Peygamber efendimizin yanında bulunanlar da duydu. Bunun üzerine Resulallah efendimiz, ona; “İstediğini yapacağım” diye mukabelede bulundu. Sonra Eshabına dönüp; “Dar-ı bekayı, dar-ı fenaya (bu dünyaya) tercih etti” buyurdular.