3910. Aklınla elli yıldır ördüğün kumaştan bir zıbın yap da giyin bakalım!
Dostların kulakları, sesinden hoşlanıyordu. Elini çıkar da şimdi kulağını çek!
Daima baştın, kendini kuyruk yap da ayağını, elini, sakalını, bıyığını az kaybet.
Şu döşenmiş yeryüzünde şimdi oyun senin. Kendini boş bir hale getir de neşelen!
Bir padişah mecliste oturmuş şarap içip sarhoş olmuştu. Kapının önünden bir fakih geçiyordu.