3210. Yoldaki toprak göze ve cana parlaklık verirse o toprağı sürme gör, sürme bil.
O nur, bu topraktan çıkıp parlarken artık ben ne diye başımı göğe kaldırayım?
O yok oldu, ey küstâh, ona var deme. Böyle bir ırmakta hiç kuru toprak kalır mı?
Bu güneşin önünde yeni ay parlayabilir, yahut böyle bir Rüstem’e karşı Zâl’in kuvveti para eder mi?
Tanrı da diler ve üstündür o. Nihayet varlıkların kökünü kazır, hepsini yok eder.