1650. Kadı, pek bomboş bir sofisin sen. Kûfî yazıdaki kef gibi bomboşsun, bir parçacık bile aklın yok.
Ağzından şekerler saçan hikâyeci, geceleri terzilerin hainliklerini anlatır, hiç duymadın mı sen?
Onların halkı nasıl soyup soğana çevirdiklerine dair geçmiş zamanlardaki hikâyeleri anlatır durur.
Kumaş keserlerken kumaşın bir parçasını nasıl çaldıklarını şuna buna söyler.
Hikâyecinin biri de geceleyin yine terzi masalı okumaya koyulmuştu. Halk başına toplanmıştı.