1580. Kıtlık yılında gülüp duran güneşin yüzünden bağlar, bahçeler ölüm haline girer, can çekişirler.
Tanrı’nın “Çok ağlayın” emrini okumuşsundur. Peki, ne diye pişmiş kelle gibi sırıtıp kaldın ya?
Mum gibi daima göz yaşı dökersen mum gibi evi aydınlatmış olursun.
Ananın, yahut babanın ekşi suratı,çocuğu her zarardan korur.
Ey sersem sersem gülüp duran, gülmenin zevkini gördün, bir de ağlamanın zevkini seyret. O, şeker madenidir.