3860. O yiğit er de kuyuyu yol sanmış, çorak yerden hoşlanmış, oraya tohum ekmeye kalkışmıştı.
O yatıp uyuyan, rüyada bir hayal görür, onunla buluşur, düşü azar.
Uyanıp kendine gelince görür ki o oyunbazlık, uyanıkken olmamış.
Vah der, beyhude yere erlik suyumu zayi ettim, o işveli hayalin işvesine kapıldım.
O yiğit er de beden yiğidiydi, asıl erliği yoktu. O yüzden erlik tohumunu öyle bir kuma saçtı gitti.