3165. Herat şehrinde bir küstah yoksul, mevkii yüksek bir köleyi gördü.
Sırtında atlas bir elbise, belinde altın bir kemer vardı. Köle giderken yoksul, yüzünü gökyüzüne kaldırdı da dedi ki:
Tanrı, kula bakmayı neden bu ihsan sahibi efendiden öğrenmezsin?
Ey Tanrı, kula bakmayı bu uludan, padişahımızın, seçtiği bu yüce kişiden öğren bari.
Yoksul muhtaçtı, çıplaktı, hiçbir şeyi yoktu. Kışın soğuktan tirtir titriyordu.