2695. Mademki din sultanı, benden tamahkârlık istiyor, bundan böyle kanaatin başına toprak!
O alçalmamı istiyor, ben nasıl yüceliğe savaşırım? O, dilenci olmamı diliyor, ben nasıl beylik ederim?
Bundan böyle benden yalnız dilencilik ve alçak iste. Dağarcığımda yirmi tane Abbas var benim.
Şeyh, eline zembili almış, sokak sokak, kapı kapı dolaşıyor. Ağam Tanrı için bir şey ver, Hak bu hususta sana tevfik verdi mi ki? diyordu.
Sırları, arştan da yüceydi, kürsüden de. Öyle olduğu halde işi gücü “Tanrı için, Tanrı için” demekti.