1815. Her an Yakup gibi sana da bir Yusuf’tan şifa kokusu erişmekte.
Bize de o testiden bir katra dök… bize de o gül bahçesinden bir kokucuk anlat!
Biz buna alışmamışız ey yüce ve güzel er… bizim dudağımız kuru, sen bu şarabı yalnızca içiyorsun!
Ey, çevik er, ey gökyüzünü dönüp dolaşan er, içtiğin şaraptan bize de bir yudumcuk sun!
Bu zamanda meclisin beyi sensin, senden başkası değil… bize de bak!