1740. Dedi ki: doğru, ayrılık vardı ama yolculuk bana pek kutluydu,âdeta beni muştulamaktaydı.
Halife, bana tam on kat elbise verdi… yüzlerce methüsena, ona yakın olsun!
Onu bir hayli övdü, şükürlerde, hamitlerde bulundu… nihayet şükür, haddini aştı.
Dediler ki: senin perişan halin, yalanına şahadet etmekte.
Bedenin çıplak, başın kabak, için yanmış… bu şükürleri, bir yerden mi çaldın, yoksa birisinden mi öğrendin?