4735. Benim inadıma o, iki kulağımdan yakalar da, a kendi bildiğine giden, beni nasıl örteceksin, nasıl gizleyeceksin? Hadi, gizle bakalım der.
Derim ki: Hadi git, coşmuşsun ama can gibi hem meydandasın, hem gizli!
Der ki: Bu tenim küp içinde mahpus… fakat şarap gibi küp içinde ıslık çalmaktayım!
Derim ki: bir yere rehin olmadan, sarhoşluk âfeti gelmeden çekil, git.
Der ki: İçimi güzel lâtif kadehin içinde ta akşam namazı vaktine kadar gündüzün dostuyum.