4685. Dilsiz, dudaksız söyleyeceğim, çünkü şu diller, dudaklar, bu nefesten ürkerler. Bu nefes, gizli bir ırmağın kıyısında yetişir, meyve verir!
Şimdi can kulağını aç da “ Tanrı dilediğini yapar sırrını duymaya hazırlan” dedi.
Âşık, vuslata çağrıldığını duyunca yavaş yavaş kımıldanmaya başladı.
Âşık, topraktan da aşağıyı değil ya… toprak bile sabah rüzgârının işvesiyle yeşiller giyinir, yokluktan başını kaldırır!
Meniden de aşağı değil ya… meni bile Tanrı emrini duyar da güneş yüzlü Yusuflar meydana getirir!