3870. Sen donmuş, taş kesilmiş birisin; bu söze, bu nefese lâyık değilsin… evet, sen de kamışsın ama içinde şeker yok!
Aklın başında, akıllısın sen. “ Görmediğiniz askerleri yolladı” âyetinden gafilsin!
Sevine, sevine o emniyet şehrine sevgilisinin bulunduğu yere, Buhara’ya geldi.
Gökyüzünde uçan, ay tarafından kucaklandığını, kendisine sen de beni kucaklasana dendiğini sanan sarhoşa benziyordu.
Onu Buhara’da her gören “ Durma, görünmeden hemen bir tarafa sıvış!