1995. Kulak idrâkin bir ân içinde gördüğü şeyleri, yıllarca dinlese bitmez.
Mademki bunun sonu yok, hadi, var, yine o hamdinde âciz olduğum şeyi anlat!
O mumlar ulu Tanrı’dan ne çeşit nişanelerdir diye koşa koşa gidiyordum.
Derken kendimden geçtim, acelemden yere yıkıldım, harap oldum.
Topraklara serildim, bir müddet akılsız, idrâksiz bir halde kaldım.