435. Doğana deyin ki: “Haydi yürü yürü, dön geri. Ey aşağılık adam,başımızdan el çek.
Biz senin davetinden uzağız, bu davet senin olsun. Biz senin şu nefesini içmeyiz bile a kâfir!
Kale bizim olsun, şekerle şeker yurdu senin. Bize senin hediyenin lüzumu yok, al, senin olsun!
Can oldu mu gıda eksik gelmez elbet. Asker var mı, bayrak elbette bulunur!
Tedbirli şehirli, birçok özürler getirdi, o merdut ifrite nice bahaneler serdetti.