1990. O mübarek uykudan baş kaldırmadı; sabah namazının vakti geçip kuşluk çağı geldi.
Ta’rîs gecesi, o gelinin huzurunda tertemiz canları, el öpme devletine erişti.
Aşk ve can… her ikisi de gizli ve örtülüdür. Tanrıya gelin dediğim için beni ayıplama.
Sevgili, benim sözüme darılsaydı susardım; bana bir lâhzacık mühlet verseydi sükût ederdim.
Fakat “Söyle, bu söz ayıp olmaz. Senin sözün, gayb âlemindeki kaza ve kaderin zuhurundan başka bir şey değildir” demekte.