O günlerde, o zamanda” diyor RAB,
“İsrail’in suçu araştırılacak
Ama bulunamayacak;
Yahuda’nın günahları da araştırılacak
Ama bulunamayacak.
Çünkü sağ bıraktıklarımı bağışlayacağım.”
“Meratayim ülkesine,
Pekot’ta yaşayanlara saldır.
Onları öldür, tümüyle yok et” diyor RAB,
“Sana ne buyurduysam hepsini yap.
Ülkede savaş, büyük yıkım
Gürültüsü duyuluyor.
Dünyanın balyozu
Nasıl da kırılıp paramparça oldu!
Babil uluslar arasında nasıl dehşet oldu!
Senin için tuzak kurdum, ey Babil,
Bilmeden tuzağıma düştün.
Bulunup yakalandın,
Çünkü RAB’be karşı çıktın.
RAB silahhanesini açtı,
Öfkesinin silahlarını çıkardı.
Rab’bin, Her Şeye Egemen RAB’bin
Kildan ülkesinde yapacağı iş var.
Uzaktan ona saldırın.
Ambarlarını açın,
Mallarını tahıl gibi küme küme yığın.
Tamamen yok edin onu,
Geriye hiçbir şey kalmasın.
Genç boğalarını öldürün,
Kesime gitsinler!
Vay başlarına!
Çünkü onların günü,
Cezalandırılma zamanı geldi.
Dinleyin! Tanrımız RAB’bin öç aldığını,
Tapınağının öcünü aldığını
Babil’den kaçıp kurtulanlar
Siyon’da duyuruyorlar.
“Okçuları, yay gerenlerin hepsini çağırın Babil’e karşı,
Çevresini kuşatın, kaçıp kurtulan olmasın.
Yaptıklarına göre karşılık verin ona,
Yaptıklarının aynısını yapın.
Çünkü RAB’be, İsrail’in Kutsalı’na
Küstahlık etti.
Bu yüzden gençleri meydanlarda düşecek,
Bütün savaşçıları susturulacak o gün” diyor RAB.
“İşte, sana karşıyım, ey küstah!”
Diyor Rab, Her Şeye Egemen RAB.
“Çünkü senin günün,
Seni cezalandıracağım zaman geldi.
Küstah tökezleyip düşecek,
Onu kaldıran olmayacak.
Kentlerini ateşe vereceğim,
Bütün çevresini yakıp yok edecek.”
Her Şeye Egemen RAB şöyle diyor:
“İsrail halkı da Yahuda halkı da
Eziyet çekiyor.
Onları tutsak edenler sıkı tutmuş,
Salıvermek istemiyorlar.
Ama onların Kurtarıcısı güçlüdür,
O’nun adı Her Şeye Egemen RAB’dir.
Onların ülkesine huzur,
Babil’de yaşayanlaraysa kargaşalık getirmek için
Davalarını hararetle savunacak.
“Kildaniler’e karşı kılıç!” diyor RAB,
“Babil’de yaşayanlara, Babil önderlerine,
Bilgelerine karşı kılıç!
Sahte peygamberlere karşı kılıç!
Aptallıkları ortaya çıkacak.
Yiğitlerine karşı kılıç!
Şaşkına dönecek onlar.
Atlarına, savaş arabalarına
Aralarındaki yabancılara karşı kılıç!
Hepsi kadın gibi ürkek olacak.
Hazinelerine karşı kılıç!
Yağma edilecek onlar.
Sularına kuraklık!
Kuruyacak sular.
Çünkü Babil putlar ülkesidir,
Korkunç putlar yüzünden halkı çıldırmış.
“Bu yüzden yabanıl hayvanlar, çakallar,
Baykuşlar yaşayacak orada,
Artık insan yaşamayacak,
Kuşaklar boyu kimse oturmayacak.
Sodom’la Gomora’yı ve çevredeki köyleri
Nasıl yerle bir ettimse” diyor RAB,
“Orada da kimse oturmayacak,
İnsan oraya yerleşmeyecek.
İşte kuzeyden bir ordu geliyor.
Dünyanın uçlarından
Büyük bir ulus
Ve birçok kral harekete geçiyor.
Yay, pala kuşanmışlar,
Gaddar ve acımasızlar.
Atlara binmiş gelirken,
Kükreyen denizi andırıyor sesleri.
Savaşa hazır savaşçılar
Karşına dizilecekler, ey Babil kızı!
Babil Kralı onların haberini aldı,
Ellerinde derman kalmadı.
Doğuran kadın gibi
Üzüntü, sancı sardı onu.
Şeria çalılıklarından
Sulak otlağa çıkan aslan gibi
Kildaniler’i bir anda yurdundan kovacağım.
Seçeceğim kişiyi oraya yönetici atayacağım.
Var mı benim gibisi?
Var mı bana dava açacak biri,
Bana karşı duracak çoban?”
Bu yüzden RAB’bin Babil’e karşı ne tasarladığını,
Kildan ülkesine karşı ne amaçladığını işitin:
“Sürünün küçükleri bile sürülecek,
Halkı yüzünden otlakları çöle dönüştürülecek.
‘Babil düştü’ sesiyle yeryüzü titreyecek,
Çığlığı uluslar arasında duyulacak.”