“Varlığım hakkı için derim ki” diyor RAB, “Ey Yahuda Kralı Yehoyakim oğlu Yehoyakin, sağ elimdeki mühür yüzüğü olsan bile, çıkarıp atardım seni. Seni can düşmanlarının, korktuğun kişilerin, Babil Kralı Nebukadnessar’la Kildaniler’in eline teslim edeceğim. Seni de seni doğuran anneni de doğmadığınız bir ülkeye atacağım; orada öleceksiniz. Dönmeye can attığınız ülkeye bir daha dönemeyeceksiniz.”
Bu mu Yehoyakin? Bu hor görülmüş kırık çömlek,
Kimsenin istemediği kap?
Neden kendisi de çocukları da
Bilmedikleri bir ülkeye atıldılar?
Ülke, ey ülke,
RAB’bin sözünü dinle, ey ülke!
RAB diyor ki,
“Bu adamı çocuksuz,
Ömrünce başarısız biri olarak yazın.
Çünkü soyundan gelen hiç kimse başarılı olmayacak,
Soyundan gelen hiç kimse
Davut’un tahtında oturamayacak,
Yahuda’da bir daha krallık etmeyecek.”