"Enter"a basıp içeriğe geçin

Baal’a Tapanların Öldürülmesi – II. Krallar 10

Yehu, bütün halkı toplayarak, “Ahav Baal’a az kulluk etti, ben daha çok edeceğim” dedi, “Baal’ın bütün peygamberlerini, kâhinlerini, ona tapan herkesi çağırın. Hiçbiri gelmemezlik etmesin. Çünkü Baal’a büyük bir kurban sunacağım. Kim gelmezse öldürülecek.” Gerçekte Yehu Baal’a tapanları yok etmek için bir düzen kurmaktaydı.
Yehu, “Baal’ın onuruna bir toplantı yapılacağını duyurun” dedi. Duyuru yapıldı. Yehu bütün İsrail’e haber saldı. Baal’a tapanların hepsi geldi, gelmeyen kalmadı. Baal’ın tapınağı hıncahınç doldu. Yehu, kutsal giysiler görevlisine, “Baal’a tapanların hepsine giysi çıkar” diye buyruk verdi. Görevli herkese giysi getirdi. O zaman Yehu Rekav oğlu Yehonadav’la birlikte Baal’ın tapınağına girdi. İçerdekilere, “Çevrenize iyi bakın” dedi, “Aranızda RAB’be tapanlardan kimse olmasın, sadece Baal’a tapanlar olsun.” Ardından Yehu’yla Yehonadav kurban ve yakmalık sunu sunmak üzere içeri girdiler. Yehu tapınağın çevresine seksen kişi yerleştirmiş ve onlara şu buyruğu vermişti: “Elinize teslim ettiğim bu adamlardan biri kaçarsa, bunu canınızla ödersiniz!”
Yakmalık sununun sunulması biter bitmez, Yehu muhafızlarla komutanlara, “İçeriye girin, hepsini öldürün, hiçbiri kaçmasın!” diye buyruk verdi. Muhafızlarla komutanlar hepsini kılıçtan geçirip ölülerini dışarı attılar. Sonra Baal’ın tapınağının iç bölümüne girdiler. Baal’ın tapınağındaki dikili taşları çıkarıp yaktılar. Baal’ın dikili taşını ve tapınağını ortadan kaldırdılar. Halk orayı helaya çevirdi. Orası bugüne kadar da öyle kaldı.
Böylece Yehu İsrail’de Baal’a tapmaya son verdi. Ne var ki, Nevat oğlu Yarovam’ın İsrail’i sürüklediği günahlardan –Beytel ve Dan’daki altın buzağılara tapmaktan– vazgeçmedi.
RAB Yehu’ya, “Gözümde doğru olanı yaparak başarılı oldun” dedi, “Ahav’ın ailesine istediğim her şeyi yaptın. Bunun için senin soyun dört kuşak İsrail tahtında oturacak.” Gelgelelim Yehu İsrail’in Tanrısı RAB’bin yasasını yürekten izlemedi, önemsemedi. Yarovam’ın İsrail’i sürüklediği günahlardan ayrılmadı.