Ey yöneticiler, gerçekten adil mi karar verirsiniz?
Doğru mu yargılarsınız insanları?
Hayır! Hep haksızlık tasarlarsınız içinizde,
Zorbalık saçar elleriniz yeryüzüne.
Kötüler daha ana rahmindeyken yoldan çıkar,
Doğdu doğalı yalan söyleyerek sapar.
Zehirleri yılan zehiri gibidir.
Kulakları tıkalı bir kobrayı andırırlar,
Usta büyücülerin,
Afsuncuların sesini duymak istemeyen bir kobrayı.
Ey Tanrı, kır onların ağzında dişlerini,
Sök genç aslanların azı dişlerini, ya RAB!
Akıp giden su gibi yok olsunlar.
Yaylarını gerince oklarının ucu kırılsın.
Süründükçe eriyen sümüklüböceğe dönsünler.
Düşük çocuk gibi güneş yüzü görmesinler.
Kazanlarınız diken ateşini daha duymadan,
Yaşı da kurusu da kasırgayla savrulacak kötülerin.
Doğru adam alınan öcü görünce sevinecek
Ve ayaklarını kötünün kanında yıkayacak.
O zaman insanlar, “Gerçekten doğrulara ödül var” diyecek,
“Gerçekten dünyayı yargılayan bir Tanrı var.”