"Enter"a basıp içeriğe geçin

Buhari 7645

7645 ibn Şihâb şöyle demiştir: Bana Urve tahdîs etti. Ona da Misver ibn Mahrame ile Abdurrahmân ibnu Abd el-Kaarî tahdîs etmişlerdir. Bu ikisi de Omer ibnu’l-Hattâb (radıyallahü anh)’dan şöyle derken işitmişlerdir: Ben Rasûlüllah’ın hayâtında bir kerre Hişâm ibn Hakîm’i namazda el-Furkaan Sûresi’ni okurken işittim. Onun kıraatini dinledim. Hişâm, Rasûlüllah’ın bana okutup öğretmediği birçok Arab lügati şîvesiyle okuyordu. Az kaldı namazı bozacaktım. Fakat selâm verinceye kadar güçlükle sabrettim. Ve selâm verir vermez hemen rıdâsının yakasına sarılıp çektim ve:

— Bu sûreyi, okuduğunu işittiğim şekilde sana kim okuttu? diye sordum.

Oda:

— Bunu bana Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) okuttu! diye cevâb verdi. Ben derhâl:

— Yalan söyledin! Çünkü Rasûlüllah bu sûreyi bana, senin okuduğun lügatten başka bir lehçe ile okutup öğretti, dedim.

Ve onu sürükleyerek Rasûlüllah’ın huzuruna götürdüm ve:

— Yâ Rasûlallah! Ben bu adamın el-Furkaan Sûresi’ni, Sen’in bana öğrettiğin lügatten başka lügatlerle okuduğunu işittim! diye şikâyet ettim.

Rasûlüllah:

— “Yâ Omer, hele onun yakasını bırak!” buyurdu. Ve Hişâm’a:

— “Yâ Hişâm, oku bakayım!” diye emretti.

O da Rasûlüllah’a karşı, benim kendisinden işittiğim okuyuşla okudu.

Rasûlüllah bunun üzerine:

— “Bu sûre böyle indirildi!” dedi. Sonra bana:

— “Yâ Omer, sen de oku bakayım!” buyurdu.

Ben de, Kendisinin bana okutmuş olduğu okuyuşla okudum. Rasûlüllah bana da:

— “Bu sûre böyle indirildi!” diye, okuyuşumu doğru buldu ve:

— “Şübhesiz bu Kur’ân yedi lügat üzerine indirilmiştir. Bunlardan kolayınıza gelen lügati okuyunuz!” buyurdu.