"Enter"a basıp içeriğe geçin

Buhari 7624

Muhammed ibn Müslim ez-Zuhrî şöyle demiştir:

Azîz ve Celîl olan Allah tarafından risâlet, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) üzerine tebliğ etmek vazifesi, bizim üzerimize de teslim olmak yânı kabul etmek vazifesi vardır. Allahu Taâlâ: “Tâ ki Rabb’lerinin gönderdiklerini hakkıyle tebliğ ettiklerini bilsinler…” (el-cînn: 28) buyurdu.

Yine Yüce Allah: “Ben size, Rabb’imin vahyettiklerini teblîğ ediyorum…” (el-A’râf: 62-68) buyurdu.

Ka’b ibn Mâlik de Tebûk Seferinde Peygamberle gitmekten geri kaldığı zaman: ” (De ki: Yapın!) Çünkü hareketinizi Allah da, Rasûlü de, mü’minler de görecektir..” (et-Tevbe: 105) âyetini söyledi.

Âişe (r.anha) de: Bir kimsenin amelinin güzelliği senin hoşuna gittiği zaman (hemen övmeye gitme): “De ki; Yapınız! Çünkü hareketlerinizi Allah da, Rasûlü de, mü’minler de görecektir… ” (et-Tevbe: 105) âyetini söyledi ve: Sakın seni hiçbir kimse “hafifliğe götürmesin” (er-Rûm: 60) öğüdünü ilâve etti.

Ebû Ubeyde Ma’mer ibn Müsennâ şöyle dedi: “Zâlike’l-Kitâbu”, “Haza’l-Kur’ânu (Bu Kur’ân)”; “Hüden lil-muttakîn (Muttakîlere hidâyettir)”, “Muttakîlere bir beyân ve delâlettir” ma’nâsınadır. Bu da Yüce Allah’ın şu kavli gibidir: “Zâlikum hukmu’llâhi” (el-Mumtehine: 10), “Hazâ hukmu’llâhi (Bu, Allah’ın hükmüdür)” ma’nâsınadır (yani “Zâlik”, “Hazâ” ma’nâsınadır). “Lâ reybefîhî”, “Lâ şekke fîlhi” (Onda hiçbir şübhe yoktur)” (ei-Bakara: i) ma’nâsınadır. “Tilke âyâtu’llâhi”, yani bunlar Kur’ân’ın alemleri, nişanları demektir (yani uzak için olan “Tilke” bu yerde yakın için kullanıldı). Şu âyet de kullanmakta bunun benzeridir:

“Hattâ izâ kuntum fi’l-fülki ve cereyne bihim ” (Yûnus: 22), yani buradaki “Bihim”, “Bikum” yerine kullanılmıştır. Enes ibn Mâlik de şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Enes’in dayısı Haram ibn Milhân’ı, kendi kavmi Amir oğulları’na elçi gönderdi. Haram onlara hitaben:

Sizler, Rasûlüllah’ın elçiliğini teblîğ etmemde beni emîn bir kişi sayıyor, kabul ediyor musunuz? dedi. Onlar kendisini emîn kabû! edince, o da onlara Peygamber’den tahdîs edip söylemeğe başladı.

7624 Bize Bekr ibnu Abdillah el-Muzenî ile Ziyâd ibnu Cubeyr ibn Hayye, Cubeyr ibnu Hayye’den tahdîs etti ki, el-Mugîre ibn Şu’be (radıyallahü anh) -Kisrâ’nın âmili Bundâr’ın tercümanına-:

— Bize Peygamber’imiz, Rabb’imizin elçiliğinden olarak: “Bizden cihâdda öldürülen cennete gider” buyurdu, demiştir.