7347- Bize Alî ibnu Abdillah el-Medînî tahdîs etti. Bize Sufyân ibnu Uyeyne tahdîs etti. Bize Muhammed ibnu’l-Munkedir tahdîs edip şöyle dedi: Ben Câbir ibn AbdilIah (radıyallahü anh)’tan işittim, şöyle dedi: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Hendek günü insanlardan (düşmanın haberini bana kim getirir diye) çağırıp istedi. Peygamber’in bu da’vet ve isteğine ez-Zubeyr icabet etti. Sonra Peygamber insanlardan bunu tekrar istedi. Bu isteğe de ez-Zubeyr ibnu’l-Avvâm icabet etti. Sonra yine insanlardan bunu yapacak kimse istedi. Bu sefer de yine ez-Zubeyr icabet etti. Bunun üzerine Peygamber:
— “Her peygamberin bir havarisi vardır, benim havarim, hâlis yardımcım ise ez-Zubeyr’dir” buyurdu.
Sufyân ibn Uyeyne: Ben bu hadîsi İbnu’l-Munkedir’den belledim, dedi.
Eyyûb es-Sahtıyânî de İbnu’l-Munkedir’e künyesiyle hitâb ederek:
— Yâ Ebâ Bekr! Sen insanlara Câbir’den hadîs söyle. Çünkü topluluk senin Câbir’den hadîs söylemenden hoşlanıyorlar, dedi.
Bunun üzerine İbnu’l-Munkedir de mecliste bulunanlara:
— Ben Câbir’den işittim, ben Câbir’den işittim, diyerek dört hadîs arasını arka arkaya uladı.
Alî ibnu’l-Medînî dedi ki: Ben Sufyân ibn Uyeyne’ye:
— Sufyân es-Sevrî “Hendek günü” yerine “Kurayza günü” şeklinde söylüyor, dedim. İbnu Uyeyne:
— Ben İbnu’l-Munkedir’den bunu senin “Hendek günü” oturuşun gibi kesin olarak bu lâfızla belledim, dedi. Sufyân ibn Uyeyne:
— O, bir gündür, yani “Hendek günü” ile “Kurayza günü” bir günden ibarettir, dedi ve bunu söylerken Sufyân ibnu Uyeyne gülümsedi.